Mahmud el-Mabhoh-19 Ocak 2010

Yüz hatlarına bakılınca sakin görünen bu şahsiyet aslında devrimcidir… Seçkin bir Kassam lideridir. Bir gün bile aşağılanma ve işgale boyun eğmemiştir. Aksine onun gibiler, Filistinli esirlerin takas edildiği iki İsrailli askerin esir edilmesiyle taçlandırılan eşsiz direniş operasyonları sayesinde işgalciye boyun eğdirmişlerdir.

Doğumu ve Çocukluğu

Şehit lider Mahmut Abdurrrauf Mahmud el-Mabhoh “Ebul Abid” 14.2.1960 yılında doğdu. O vakit İsrail, bir liderin doğumunun hayatını cehenneme çevireceğini bilmiyordu.

Şehid Mabhoh, Gazze’nin kuzeyinde Cebaliya kampında, kökleri İsrail’in 1948 savaşı esnasında işgal ettiği Beyt Tima köyüne dayanan dindar ve muhafazakâr bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Şehid Mabhoh, çocukluğu ve gençliğini bu kampta (direniş ve devrim kampı) geçirdi. Mübarek intifadanın ilk kıvılcımını tanıklık etti. Küçüklüğünden itibaren işgalden nefret etti ve hangi yolla olursa olsun ondan intikam almak istedi. Bir gün gelip büyümeyi ve Filistin halkına karşı katliam işleyenlerden intikam almayı hayal etti.

Şehid Mabhoh’un babasının 14 oğlu ve 2 kızı vardı. O kardeşleri arasında 5. sırada yer alıyordu. 1983 yılında saliha ve sabırlı bir kadınla evlendi ve 1 erkek 3 kız 4 çocuğu oldu. Çocuklar sırasıyla Abdurrrauf (21yaşında) Yemen’de üniversite öğrencisi, Muna (20), Mecd (11) ve Ranim’dir (8).

İşgal Hapishanelerinde Bir Esir

Şehid Mabhoh, İsrail işgal makamları tarafından defalarca tutuklandı. Bu süre zarfında kelimenin tam anlamıyla Filistinli esirin hayatını yaşadı. 1986’da silah taşıma suçuyla Gazze Merkezi Cezaevi’ne “Saraya” konuldu. İsrail hapishanelerinden çıktıktan sonra mücadele hayatına devam etti ve İsrail tarafından aranarak yaşamını sürdürdü.

Mabhuh ilkokulu Cebaliya kampındaki Eyyubi okulunda okudu. Makine bölümünden mezun oldu ve bu alanda ilerledi. İşinde çok başarılıydı. Hatta kendisine Salahaddin caddesinde bir dükkân açtı. Herkes onu sevdi. Hatta 48 Filistinlilerinin çoğu cumartesi günleri arabalarını tamir ettirmek için ona gelirlerdi. Güzel ahlakı ve insanlara güzel davranmasından ötürü etrafındaki herkesin sevdiği bir insan oldu.

Şehid Mabhoh, Suriye’ye taşınınca bilgisayar ve yabancı dil kurslarına katıldı.

Daima Sorumluluk Sahibi Oldu

Şehid Mabhoh, namazlarında devamlıydı. 1978’den bugüne kadar Ebu Havsa Mescidi’ne gidip geldi. O zamandan itibaren gençleri bozan kumarhaneler ve kahvehaneler gibi birçok bidatle savaştı.

1983’te İslam Üniversite’ne karşı solcu gruplar tarafından çirkin kampanyalar yapıldı. Bu gruplar üniversiteyle savaşıyor ve İslami grupların onlara karşı gelmesine engel olmak için ona hâkim olmaya çalışıyordu. O vakit Şehid Mabhoh, üniversiteye yardım etmek için ciddi bir duruş sergiledi.

Direniş Sevdalısı

El-Mabhoh’un direniş ve Allah yolunda cihat aşkı küçük yaşlarda başladı. Silah talimi yapardı. 1986’da Gazze Merkezi Cezaevi’nde Kalaşnikof marka silah taşımak suçundan bir yıl yattı. Hapisten çıktıktan sonra da cihat faaliyetlerine ara vermedi hatta devam etti. Ahmet Yasin ve İzzeddin Kassam Tugayları’nın genel kurucusu Salah Şahade’yle olan ilişkileri arttı.

Suikast ve Tutuklama Girişimi

Şehid Mabhoh’un iki İsrailli esirin kaçırılmasında parmağı olduğu ortaya çıktıktan sonra 11.5.1989 günü Ford marka araçlarla özel kuvvetler, günün ilk ışıklarıyla birlikte şehidin evini çembere aldı ve evin balkonuyla çatısına indirme yaptı. Eve ses bombası atıp uyarı yapmaksızın evin kapılarını kırdılar ve küçük çocuklar da dâhil evdeki herkesi tutukladılar.

Şehid Mabhoh’un garajında onu öldürmek ya da tutuklamak için gelmesini bekleyen özel güçler vardı. İsrailli askerler tarım işçisi kıyafeti giymişlerdi ve onun kardeşlerinden ikisi garaja yönelince İsrailli askerler onlara ateş açtı. Kardeşi Faik yaralandı ve tutuklandı, diğer kardeşi Nafiz ise ağır yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.

Şehid Mabhoh kuşatma ve takibe rağmen kardeşinin durumunu öğrenmek için hastaneye gitti. Sonra oradan ayrıldı. Daha sonra da işgal güçleri tarafından ölü ya da diri ele geçirilmek istendiği için Gazze’den ayrıldı.

1990 yılında İsrail mahkemesi şehidin evini yıkmaya ve toprağını müsadere etmeye karar verdi. Suçu ise İsrailli askerleri kaçırmaktı.

İşgalciden Kurtulma

Gazze’de iki aydan fazla süren takipten sonra Şehid Mabhuh, arkadaşlarıyla birlikte Mısır’a geçmeyi başardı. İsrail bunun farkına varınca Mısır hükümetinden onları teslim etmesini istedi. Ancak onlar teslim edilmeleri ve Libya’ya gönderilmeleri üzerinde anlaşmaya varılıncaya kadar 3 ay Mısır güvenlik güçlerinden kaçmayı başardılar. Libya’dan Suriye’ye geçtiler ve şehidimiz cihat yürüyüşünü orada tamamladı.

Şehid Mabhoh, Suriye’de bir müddet kaldıktan sonra 19.1.2010 tarihinde BAE’ye gitti. Otelde bir gece kaldı. MOSSAD tarafından yapılan bir suikastle şehid edildi. Şerefli bir cihat yolculuğundan sonra bu dünyadan en büyük makam olan şehadet ile göçmüştü.

isra haber