I. Kirte Savaşı -28 Nisan 1915


I. Kirte Savaşı-28 Nisan 1915
Alçıtepe’yi ele geçirmek için 2 İngiliz, 1 Fransız tugayından oluşan 14.000 kişilik düşman ordusunun başlattığı taarruz, Türk askerinin savunması karşısında başarısızlığa uğradı.

Birinci Kirte Savaşı ile Alçıtepe’yi batıdan yapılacak bir kuşatma ile Yasıtepe üzerinden ele geçirmeyi hedefleyen İngiliz-Fransız taarruzu boşa çıkarıldı. Düşman birliklerinde büyük bir moral çöküntüsü oldu. Bu, yüksek komuta kademesinde de kendini gösterdi.  Komuta kademesi “Türkler taarruz ederse sonuç vahim olacaktır” diye karamsarlıklarını ifade ederken, 9 ncu Tümen’in İngiliz ve Fransızlara karşı taarruz yapacak bir durum yoktu. O nedenle düşman Seddülbahir’den atılamadı. Birinci Kirte Savaşı’nda 9 ncu Tümen’in verdiği zayiat çok ağır oldu. En fazla kaybı da 26 ncı Alay verdi. Osmanlı kuvvetlerinin zayiatı 2.378’di.  müttefiklerin toplam kaybı 3000’i geçti. Bu kayıpların 1000’i Fransızlara aitti. 
Fransız Tümeni’nin gelmesiyle güçlenen General Hunter Weston komutasındaki İngiliz kuvveti Eski Hisarlık-Zığındere arasındaki bölgede Türk kuvvetlerine karşı taarruz hazırlıklarını tamamlamıştı. Bu taarruz 2 safhada gerçekleşecekti:
1. Safha: Asıl taaruz grubunu oluşturmaktadır. 29. İngiliz Tümeni, 1. İngiliz Deniz Piyade Tümeni’nden Ason ve Drake Taburları, Kitre yoluyla Yarımada’nın batı kıyıları arasında taaruza geçerek bir yarma yapacaktı.2. Safha: 5 taburluk Fransız Tugayı harekatın doğu kanadını tutacak aynı zamanda İngilizler’in iç kanadıyla Kirte’ye ilerlemelerini kolaylaştıracaktı.Bu kuvvetlerin karşısında Kolordu’dan alınan emirle 9. Türk Tümeni takviye amacıyla 19. ve 20. Alaylar bölgeye sevk edilmiştir. Kirte’nin doğusunu Kerevizdere’ye kadar olan bölgeyi 19. Alay, sağ kanadı yani batı kısmını 20. Alay savunacaktı. 25. ve 26. Alaylar yeniden düzenlenmek amacıyla geri çekilecekti. Bölgedeki Bursa Jandarma Taburu, 19. Alay emrine verilmiştir. 29. İngiliz Tümeni 28 Nisan günü saat 08:00’da güçlü donanma ateşi desteğiyle taaruza geçti. Bu taaruz karşısında Türk savaş ileri karakolları geri çekilmiş ve saat 09:00’da iki tarafın asıl kuvvetleri savaşa tutuşmuştur. Batı kanattan taaruza geçen iki deniz piyade taburuyla takviyeli 87. İngiliz Tugayı Yassıtepe’ye ilerlemiştir. Toplam 10 İngiliz taburuna karşı 20. Alay bu taaruzu her seferinde durdurmuş ve ağır zayiatlar verdirmiştir.
Doğu kanatta ilerleyen üstün İngiliz kuvvetine karşı direnen 26. Alay, 25 Nisan’dan beri savaşmakta ve bir gece bile uyumamış olduğundan bu cephe çözülmüştü. Tümen komutanına göre doğu kanat çökmüştü. Alçıtepe doğrultusu serbest kalmıştı. Bu kargaşada 3. Tabur Komutanı Binbaşı Mahmut Sabri Bey ihtiyat grubunu alarak öne fırladı, rastladığı diğer askerleri de emrine alarak karşı siperlere taaruza geçti. Bu ileri hareket öteki birlikleri de canlandırdı. Böylece kaybedilen mevziler yeniden kazanılmış oldu. Diğer taraftan süngü hücumları etkili olmuş, Fransız birliklerinde çözülmeler başlamıştı.
1-2 Mayıs gecesi 20. Alay, karşısındaki İngiliz mevzilerine taaruza geçmiştir. Taktik açıdan baskın niteliğinde düşünülen bu taaruz İngilizler’in sert direnişiyle karşılaşmıştır. Bunun üzerine alay komutanı iki taburun daha muharebeye katılmasını emretti. Burada çok kanlı ve şiddetli muharebeler olmuştur. Sonunda kendisinden çok daha kuvvetli İngiliz birlikleri ve savunması karşısında bu hücumlar durdurulmuştur.
3-4 Mayıs gecesi gelen takviye kuvvetlerle birlikte yeni bir gece taaruzu yapılması planlanmıştır. Tasarlanan plana göre 15. Tümen soldaki 7. Tümen birlikleriyle birlikte taaruza geçecek, İngiliz-Fransız kuvvetlerini sağ taraflarından kavrayıp denize dökecekti. Fakat 15. Tümen İstanbul’dan Kilye Koyu’na yeni gelmiş, taaruz bölgesine vardığında yorgun ve bölgeyi tanımadan taaruza geçmesi gerekmekteydi. 7. Tümen’in taaruza katılacak kuvveti görünürde 3 alaydı. Bunlar batıdan doğuya doğru; 21. Alay, 19. Alay, Bursa ve Beyoğlu Jandarma taburlarıdır. Fakat bugüne kadar yapılan savaşlarda bu kuvvetler oldukça fazla zayiat vermişler, gerçekte toplam 3 taburu geçmemektedir. Taarruzdan önce 56. Alay’ın da bu tümen emrine verilme isteği kabul edilmiştir. Böylece, taaruza katılacak Türk kuvveti toplam 7000’i bulmuştur. Karşı tarafta bulunan Fransız kuvvetinin sayısı ise 17.000 kişiydi. Bunun haricinde arkasında deniz ve kara topçusunun desteği de bulunmaktaydı. Yapılan bu taaruz neticesinde karşılıklı olarak çok zayiat verilmesine rağmen herhangi bir başarı sağlanmamış fakat düşman kuvvetinde oldukça moral bozukluğuna sebebiyet vermiştir.
Karşılıklı taaruzlar 4 Mayıs’a kadar devam etti. 4 Mayıs günü Fransız General Amade’nin General Hamilton’a yazdığı rapor ilginçtir: “Verilen zayiatın altından kalkılamayacak ölçüde olduğu, Senegalli taburlarla yabancı lejyonların tam bir panik ruh haleti içinde artık savaşmalarına olanak kalmadığını, tez elden ve en az bir tugay ile takviye edilmedikleri takdirde Fransız cephesinin güvenlik ve dayanma şansının düşünülemeyeceği” bildiriliyordu. Bütün bunlar Türk süngüsünün eseriydi.

Hiç yorum yok

Öne Çıkan Yayın

İBDA ve İBDA-C Nedir?

İBDA-C’nin daha iyi anlaşılması için İBDA'nın kısaca tarif ve izahını yapmak istiyoruz… Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu’nun "...

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

Tema resimleri duncan1890 tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.