İMAM GAZİ MUHAMMED-17 Ekim 1832
İMAM GAZİ MUHAMMED
Avar asıllı olan ve 1793 yılında Gimri’de doğan İmam Gazi Muhammed, Kafkasya’da müridizmin ve gazavatın imam Mansur’dan sonraki ikinci önderidir. Alçak gönüllü, az konuşan fakat hatip ve kararlı bir imam olarak bilinir. Medresede islami ilimleri tahsil etti, Arapça’yı öğrendi. Hocası Gazi Kumuk asıllı Said Harekani’ydi.
Nakşibendi tarikatının mürşitlerinden Küralı Muhammed ve şeyh Cemaleddin ile irtibata geçerek, tarikat içinde kısa zamanda büyük bir yer edindi.
Bütün halkın iştirakiyle başkaldırmanın başarısına inanan Gazi Muhammed, 1829’da 36 yaşındayken neşrettiği “ikamet’ül Burhan Ala irtidadi Ürefa-i Dağıstan” adlı eseriyle büyük ilgi gördü. Camilerdeki bağımsızlığa ilişkin siyasal vaazlarıyla çevresine 3000 kişi topladı. 1829 yılında imam seçildi. Çalışma merkezi olarak Gimri’yi seçti, muhalif grupları söz ve gerektiğinde kuvvet kullanarak yola getirdi.
Ruslar 1800’lü yılların başında Güney Kafkasya’yı kolaylıkla işgal ettikten sonra, küçük Beylikler, Hanlıklar ve Kabileler şeklinde yaşamlarını sündüren hür insanların Vatanı olan Kuzey Kafkasya’yı da kısa sürede işgal edeceklerine inanıyorlardı. Bu hızla dört bir taraftan Kuzey Kafkasya’ya saldıran Ruslar, 25 yıl gibi uzun bir sürede ancak, Dağıstan’ın ova kesimlerine hâkim olabilmişlerdi.
Dağıstan’ın dağlık kesimlerine birçok kere saldıran Ruslara, dağlar ve Dağlılar geçit vermiyordu. Dağlara ulaşmak için bir kapı konumunda olan Gimri köyü, ardı arkası kesilmeyen bu saldırıların merkezi konumundaydı. Sık sık yapılan bu saldırılar, Gimri halkını bezdirmiş ve alınması gereken karşı önlemleri almaya yönlendirmişti. Bu zor durum karşısında Gazi Muhammed’in önderliğinde bir toplantı düzenleyen Gimrililer, şu karara vardılar:
“-Her köyün tek başına kendini savunması mümkün olamayacağı için, bütün köyler birleşerek tek vücut halinde düşmana karşı koyulması.
—Birçok ayrı lisan konuşan Dağıstan Halklarının hepsinin Müslüman olması ile dinin en güçlü birleştirici olacağı.
—Dağıstan genelinde sağlanacak bu birliğe en büyük darbe iç düşmanlardan geleceğinden, Rus yanlısı Beylik ve Hanlıkların da ortadan kaldırılması.”
Böylece küçücük Dağıstan, dünyanın en güçlü devletlerinden biri olan Rusya’nın istila saldırılarına karşı, aynı şekilde cevap vermek için ilk adımını atmıştı. Bu fikirlerin oluşmasını sağlayanların başında, Gazi Muhammed ile genç bir delikanlı olan Şamil yer almaktaydı.
Gazi Muhammed’in başlatmış olduğu bu bağımsızlık harekâtı bir süre hazırlık safhası olarak geçti. Ancak, ‘Gazavat’ın ilan edilmesi için Ulema’dan icazet alınması gerekiyordu. Gazi Muhammed zamanın âlimlerine bu konuyu açtığında net bir yanıt alamadı. Gazi Kumuk’lu Şeyh Cemalettin de Gazavat’a pek sıcak bakmamış, sadece şeriat’ı yaymalarını önermişti. Nihayet, Gazi Muhammed Dağıstan Boylarından Lezgi Şeyhi Muhammed Yaragi’ye giderek ondan icazet istedi.
Dağıstan’ın güneyinde Yug yöresinde bulunan Şeyh Muhammed Yaragi, Gazi Muhammed ile beraberindeki heyeti memnuniyetle kabul etti. Zaten Gazavat yanlısı olan ve onu yaymaya ortam arayan Şeyh Muhammed, Gazi Muhammed’in, Gazavat için teşkilatlanma hazırlıklarını takdirle karşılayarak ona destek verdi. Yaragili Şeyh Muhammed, gençliğinde uzun yıllar Avaristan’da ilim tahsil ettiğinden Avarca’yı da ana dili gibi biliyordu.
Gazi Muhammed, Şeyh Muhammed Yaragi’yi davet ederek ailesiyle birlikte Unsokul’a yerleştirdi. Ve aradan kısa bir süre geçtikten sonra, Dağıstan’a bir Lider seçmek için kurultay yapılmasına karar verildi. Bu tarih 1829 yılının ilkbaharı olarak bilinmekte.
Yaragili Şeyh Muhammed’in Divan Başkanlığını yaptığı Dağıstan Kurultayı bir Cuma günü Unsokul’da toplandı. Koysubulin’den, Salatavi’den, Gümbet’ten ve Dağıstan’ın diğer yörelerinden gelen Delegeler; ilim adamları, mutailler (Öğrenciler), gençler ve Gomekisalı Şeyh Cemalettin de oradaydı.
Cuma namazından sonra Yarağili Şeyh Muhammed halka hitaben, özetle şöyle dedi:
“Ey cemaat-al Müslim’in, Dağıstan’a musallat olan Rus istilasını püskürtmek için Gazavat ilan edilerek, herkesin bu harekâta katılması gerekir. Şeriat kanunlarına temel teşkil eden İslam dininin aslı Kur’anı Kerimdir. Fakat sadece ibadet etmekle iş bitmez. Vatanımızı korumak ilk görevimiz olmalıdır. Kimse şüphe etmesin, bizim başlattığımız bu kutsal iş Allah'ın izni ile başarıya ulaşacaktır.
Bütün bunları uygulayabilmek için, biz evvela bir İmam (Lider) seçmeliyiz. O seçeceğimiz İmam öyle biri olmalı ki, âlim, yiğit, akıllı ve saygılı biri olmalı. Bizim aramızda öyle biri var. Bahsettiğim bu yiğit, Gimrili Gazi Muhammed’dir.”
Şeyh Muhammed Yaragi, Gazi Muhammed’i yanına çağırarak, toplanan halka şöyle sordu:
“Ey cemaat, Dağıstan’ın muhterem delegeleri, işte Dağıstan’ın İmam (Lider) adayı Gimrili Gazi Muhammed. Onu Dağıstan’ın İmamlığına-Liderliğine kabul ediyor musunuz?”
Orada hazır bulunan Dağıstan Delegeleri ve cemaat hep bir ağızdan “Evet” diye cevap verdiler.
Dağıstan’ın ilk Lideri olarak İmamlığa seçilen İmam Gazi Muhammed’e, Kongreyi yöneten Yaragili Şeyh Muhammed, besmeleyle ve hayır dualarıyla kılıcı ve İmamet sarığını taktı (1829).
Dağıstan’ın İlk Lideri İmam Gazi Muhammed’in İmamlığı yaklaşık dört yıl sürdü. Bu süre içinde, Hanlıklar ve kabileler halinde yaşamlarını sürdüren ve 30 dolayında ayrı lisan konuşan Dağıstan Halklarını birleştirerek bir çatı altında toplamak için büyük çaba sarf etti. Bu konuda büyük ölçüde başarılı olan İmam Gazi Muhammed, böylece Dağıstan devletinin temellerini de atmış oldu.
İmam Gazi Muhammed’in asıl gayesi sadece Dağıstan değil, tüm Kuzey Kafkasya Halklarını birleştirerek Federasyon şeklinde güçlü bir Devlet’in oluşmasını sağlamaktı. Fakat ancak Çeçenlerle ittifak kurabilmişti, diğer Kuzey Kafkas Halklarıyla ittifak kurmaya İmam Gazi Muhammed’in ömrü yetmedi.
Dağıstan’da ciddi bir halk ordusu oluşturan İmam Gazi Muhammed, Rusların işgal ettikleri yerlere ve yaptıkları birçok kalelere akınlar düzenleyerek, işgal altında olan bu yerlerin ve kalelerin bir kısmını geri almayı başardı.
Rus tarafı olan bazı Hanlıkları da ikaz eden İmam Gazi Muhammed, Avar Hanlığının bu ikazını dinlememesi ile Hanlığa bir akın düzenledi. Fakat müritlerinin bir kısmının saf değiştirmeleri ile başarı sağlanamadı.
17 Ekim 1832’de her taraftan kuşatılan Gimri’nin bütün imkansızlığına rağmen direnmeye devam etti. Beraberindeki 15 mücahit ile birlikte şehit oldu, ağır yaralı olarak kurtulan bir kişi vardı: İmam Şamil.
Gazi Muhammed’in imamlığı 1829-1832 yılları arasında 3 yıl sürdü. Daha sonra yerine imam olarak Hamzat Beg, ondan sonra da İmam Şamil geçti.
İmam Gazi Muhammed, Gimri’de hayata gözlerini kapatırken başucunda bulunan ve yaralı durumdaki önde gelen müridi Şamil’e şunları söyler:
-Şamil! Rüyamda halkın Dağıstan’ın Koysu Irmağı’na bir direk diktiğini gördüm. “Bu direk nedir?” diye sorunca “İmam Gazi Muhammed’dir” dediler. Bu direk su akıntısına bir süre direndikten sonra devrilerek akıntıya kapıldı. Halk yine bir direk dikti ve “Bu da İmam Hamzat’tır” dediler. Ancak bu ikinci direk daha kısa bir sürede devrildi. Halk üçüncü bir direk daha dikti. Bu sonuncu direk akıntılara çok uzun süre direndi. “Bu kim?” diye sorunca “O Şamil’dir” cevabını aldım. Bu rüyam gösteriyor ki bana yolculuk görünmüştür. Yerime geçecek olan Hamzat da kısa bir süre sonra beni takip edecektir. Dağıstan’ın geleceği sana emanettir, bütün ümit sendedir. Allah yardımcın olsun...”
İmam’ın görüşleri
Gazi Muhammed, imamlığı üstlendiğinde şu görüşler doğrultusunda halkı bilinçlendiriyor: “Dağlının ilk görevi özgürlük uğrunda gazavat, yani kutsal cihat olmalıdır. Dağlının ikinci görevi, bireyin, ailenin, toplumun ulusun ve devletin yaşamını yöneten şeriata uymak ve saygı göstermek olmalıdır. Dağlı kimsenin tutsağı olamaz, kimseye haraç vermez. Yasa karşısında herkes eşittir. Dağlı tütün ve uyuşturucu madde kullanmamalıdır. Ruhunu ibadetle beslemeli, güçsüz olmamalı ve eğlencelere karışmaktan çekinmelidir.”
Hiç yorum yok