FİKİR İLE AKSİYONUN BÜTÜNLEŞMESİ -Kalemle Savaşan Genç
FİKİR İLE AKSİYONUN BÜTÜNLEŞMESİ
Kalemle Savaşan Genç(*)
Fatih'in İstanbul'u feth etmesiyle doğan ilk güneşten sonra,
Salih Mirzabeyoğlu'nun 16 yıllık esaretinden kurtulmasıyla ikinci güneş
doğmuştur.
16 yıllık süreç içerisinde Bolu F Tipi cezaevinde kalan
Salih Mirzabeyoğlu,”Dünya irfan meyveleri”ni takipçilerinin önüne koymuş ve
eser üretmeye devam etmiştir.Bu süreç içerisinde de Telegram denilen zihin
kontrol işkencesi görmeye devam etmiş, İşkence görmesine rağmen üstadı Necip
Fazıl'a iyi bir talebe olduğunu göstererek yılmadan 58 cilt eseri “Medeniyet tarlasının üniformalı-üniformasız
genç”lerine armağan etmiştir...
'Bir tek kelimemin bile boşa gitmeyeceği tek sen varsın'
diyerek yeni nesile örnek olabilecek mütefekkir Salih İzzet Erdiş'i himayesi
altına alarak, dedesinin soy ismi olan Mirzabeyoğlu'nu talebesi Salih İzzet'e
vermiştir. Kumandan diye hitap ettiğimiz Mirzabeyoğlu'nun, Başyücelik Devleti
denilen düşüncenin altında Filistin'den Kafkasya'ya “Denenmemiş Tek Nizam” İstikbal
İslam'ın müjdesi yatıyor. Yazdığı
kitapların, düşüncelerinin zor anlaşıldığını kendisinin de dile getirmesine
rağmen yine de okuyun demesi, okumamıza rağmen bir şey anlamadığımız halde
hayatımıza yer ettiğini görüyoruz, hayatımızda işlediğimizin, farkında olmadan
sürekli okuyup bilgiler edinmeye çalışıyor, çaba sarfediyoruz. Batı tefekkürü
ve İslam tasavvufuna fazlasıyla hakim olan Mirzabeyoğlu, kitaplarında bunları
işlemiş, birincisini ikincisinin önünde hesaba çekmiş, sanki yazdığı bütün
kitaplar birbirine tamamlıyorcasına sırayla okunması gerektiğini düşünüyor, onların
yanı sıra dilini iyi kavrayabilmek için İmam Gazali, İmam Rabbani gibi büyük
alimlerin de okunarak Mirzabeyoğlu'nun dilinin daha kolay anlaşılacağını
düşünüyorum.
Dediğim üzere ”Dünya irfan meyveleri”ni takipçilerinin önüne
koyan, yeni bir dil, bir dünya görüşü ortaya çıkararak, İslam’a Muhatap Anlayış
Davası’nı fikir ve aksiyon olarak meydan yerine dikmiştir. Mirzabeyoğlu’nu anlamak
isteyen gençler için öncelik olarak İmam Gazali gibi, Necip Fazıl gibi vs. kitaplarını
okumalarını tavsiye ederim.
Gençlerin İbda fikriyatını anlamaları, anlayarak bir şeyler
yapma çabası göstermeleri, “zamanın ruhu”na uygun işler yapmak demektir. Fikriyat
benimsenmedikçe, akla-kalbe nakşedilmedikçe, aksiyona hiçbir zaman
dönüşmeyecektir. Aksiyonlar her zaman akılda kalmayabilir amma velakin fikriyat
akılda kalıcı ve kaldırıcı olabilir, bu 'Söz uçar, yazı kalır' tabirine
benzetilebilir. Ne zaman fikriyat ve aksiyonun akılda kalıcı olmasını
istiyorsanız, fikriyatınızı sağlam tutup aksiyona dönüştürürseniz işte o zaman
akılda kalması, dilden dile dolaşmasını siz de gözlemleyeceksinizdir.
Fikriyat, ne üzerine savaş verileceğini, edebi, adabı, üslubu
anlatır. Yaşanmaya değer hayatın ölçülerini verir. Çünkü Mirzabeyoğlu'nun bahsettiği
fikriyat kendi dilinin farklı olmasıyla sabit bir düşünce değil, Kur'an ve
sünnet metodu üzerine yazılan düşüncedir. Bunun yüzünden fikriyatı her
tarafından ele almak zorundayız. Şimdiki nesil ne yazık ki her tarafından ele
alamıyor.
(*) Ciddi olarak kalemle
bir savaşım var ve inşallah kazanmak üzereyim….
Kumandan diye hitap ettiğimiz Mirzabeyoğlu'nun, Başyücelik Devleti denilen düşüncenin altında Filistin'den Kafkasya'ya “Denenmemiş Tek Nizam” İstikbal İslam'ın müjdesi yatıyor.
YanıtlaSil