DoğuTürkistan Mücahidi General Abdül Niyaz Bey


Doğu Türkistan...
Bir mazlum, bir mahrum coğrafya...
Yüz yıldır, işkenceler, tecavüzler, katliamlar, her türlü Çin zulmü altında, inim inleyen Doğu Türkistan...
Ve bu yüz yıllık sürede, yüzlerce  hatta binlerce kahramana şahit olan coğrafya...
Altay Kartalı Osman Batur, hemen ilk akla gelen isimlerden...
Hoca Niyaz Hacı Bey, gerçek bir kahraman, eşsiz bir vatanperver...
Ve daha niceleri. aslında bu konuda, sahasının uzmanları tarafından üretilecek eserlere ciddi manada ihtiyaç var...
Bu kahramanlardan biri de; bir kaç kaynakta şehadet tarihi olarak 15 Ağustos 1937 günü zikredilen, Doğu Türkistan Mücahidi General Abdül Niyaz Bey..

 Kurtuluş savaşının bir zamanki generali; Kaşgar'daki Türkistan birliklerinin komutanı Mahmud Muhitti, Hoca Niyaz Hacı ile birlikte, komünist hareketin içyüzünü görünce ve bu hareketin niyetlerini hissedince, Nisan 1937'de uçakla Hindistan'a geçti. Mahmud'un askeri birliğindeki milliyetçi ve vatansever hislere sahip subaylar, onun yerine Abdu Niyaz'ı getirdiler ve kendisine "General" unvanını verdiler.
Abdu Niyaz, 17 Mayıs 1937'de askerleri ile Kaşgar'ı aldı ve Kara Şehir'e doğru yürüdü. Çinlilere ve Ruslara karşı müşterek bir hareket yapmak için, Dungan generali "Ma Ho San ile bir hareket anlaşması yaptı. Bu ayaklanmaya, Kansu çevresi ayaklanma önderlerinden olan İlyas Han, Sultan Şerif Timur, Hüseyin Teyci ve Nur Ali iltihak ettiler. Şeng, Ruslardan yardım istedi. Ruslar, Haziran 1937'de ayaklananlara karşı Urümçi istikametinden motorize bir tümen, Kaşgar'dan da 12.000 askerden ibaret bir süvari tümeni gönderdiler. Bu birlikler ayrıca 30 uçak ve 50 Sovyet zırhlısı ile destekleniyordu. Bu muharebede 80.000'den fazla Türkistanlı şehit olmuştur. 1938 yılının sonunda, ayaklanmalar bastırıldı. Bir Sovyet vatandaşı olan Kaşgar Emniyet Müdürü Mavlanov sadece bir günde 6000 kişiyi kurşuna dizdirdi.

 İşte bu Türk askeri birliği 17 mayıs 1937'de Kaşgar'ı ele geçirdi. Abdu Niyaz buradan Yarkent'e saldırdı. Yarkent'te Çinli'lere karşı savaşta, 15 Ağustos 1937'de şehit oldu.

KAŞGAR AYAKLANMASI(17 Nisan 1937)

1935'te kıvılcımlanan Doğu Türkistan'daki kıpırdanmalar 1936 Tasbulak ve Çarpan Kuduk olayları iyice alevlendirdi. Bu çatışmalar 1937 Kaşgar İsyanı'na kadar sürecektir. Hem de daha da şiddetlenerek ve genişleyerek. Genel Vali šeng en ufak kıpırdanmayı en şiddetli metotlarla bastırıyor, gözdağı vermeye çalışıyordu. Artık halk "Esir yaşamaktansa şerefimizle ölürüz daha iyi" düşüncesine kapılmaya başladı ve 1936'da silaha sarıldı. Artık olayların peşi geliyordu. Çok geçmeden de Kaşgar Ayaklanması başladı. Olaylar şu şekilde gelişti:

Kurtuluş savaşının bir zamanki Generali Mahmut, Hoca Niyaz'ın safına geçtikten sonra komünist felsefesinin iç yüzünü kavramakta gecikmedi. Ardından da Hoca Niyaz'ı terk edip uçakla Hindistan'a geçti(Nisan 1937). General Mahmut'un kaçtığı yolunda söylentiler de vardır. O'nun amacı bağımsızlık savaşını tekrar başlatmaktı. Fakat geçmişteki sicil pek temiz olmadığından milliyetçi ve vatansever subaylar tarafından tasvip edilmiyordu. O'nun emrindeki subaylar bu işin General Mahmut'la yürümeyeceğine karar verdikten sonra bir darbe yaptılar. Mahmut'un yerine Üsteğmen Abdünniyaz'ı geçirdiler. Ayaklanmanın başını çekecek olan bu subaylar zaman ilerledikçe bağımsızlık hareketinde yalnız olmadıklarını gördüler. Çünkü Tungan Generali Ma Hu-šan, ortak düşman Çin'e karşı birlikte hareket etmeyi önermekteydiler. Çünkü defalarca kendilerini yarı yolda bırakmışlar; hatta işi ihanete kadar vardırmışlardı.

Üsteğmenlikten bir anda generalliğe terfi eden Abdüniyaz yiğit, gözü pek ve usta bir askerdi. 17 Nisan 1937'de komünizme savaş ilan edildi. Böylece Kaşgar hadisesi başlamış oluyordu. Abdüniyaz'ın ordusu Tunganların da katılımıyla 15-16.000'i buldu. General Abdunniyaz'ın Kaşgar'a saldırılması üzerine şehirdeki Çinliler paniğe kapılıp kaçmaya başladılar. Kaçarken de hapishanedeki yüzlerce siyasi mahkumu katlettiler. Şehirde bütün bunlar olurken kısa sürede Kaşgar'ı ele geçiren Abdüniyaz'ın kuvvetleri, akabinde Kara şehir'e kadar uzanan mıntıkaya hakim oldular. Şin Sı-Say bütün askerlerini hatta okul talebelerini bile savaşa soktuğu halde elindeki yerleri savunmaktan aciz kaldı. İnisiyatifi elinden kaçıran Çinli komutan çareyi Ruslara başvurmakta buldu. Türkler ise ileri harekatlarına devam edip 20 Mayıs 1937'de Kaşgar havalimanına saldırdılar. Rus kuvvetleri bu saldırıyı ancak hava taarruzu ile püskürtebildi. Forbes'in dediği gibi "İslam ve Türklük uğruna çarpışan" isyancılar 10 gün sonra 1500 kişilik bir kuvvetle eski
Kaşgar'ı ele geçirdiler. Komutan ise General Mahmut Sıncang'ı deviren ve yerine Abdüniyaz'ı geçiren kadronun başını Kiçik Ahun idi.
Genel Vali šeng, komutanları değiştiriyor, takviye kuvvetler gönderiyor ama bozgunun önüne geçemiyordu. Öte yandan yıldızı gittikçe parlayan Kiçik Ahun Kaşgar'ı 3 Haziran da Tunganlar'a bırakıp Aksu üzerine sefere çıktı. Aynı günlerde Tunganların ikinci tugayı da Feyzabat-Meralbaşı mıntıkasını işgal etti. Genel Vali'yi devirme niyetindeki Ma Hu-šan tedbirli davranıyor elindeki silah ve askerlere göre hareket ediyordu. Çünkü O, gerek Abdüniyaz gerekse Kiçik Ahun gibi atılgan bir yapıya sahip değildi. Ortama göre hareket onun yegane ilkesiydi. Üstelik ordusu da 3 yıldan beri ciddi bir savaşa girmemiş ve eğitimsizdi.

General Abdüniyaz komutasında ölümüne savaşan Türkler Hotan, Kaşgar, Kuça, Aksu ve Yarkent gibi Doğu Türkistan'ın stratejik ve hayati öneme haiz şehirlerini kısa sürede zaptettiler. Ama tarih yine tekerrür edecek, zor durumda kalan Çinlilerin yardımına Ruslar yetişecekti.
Mustafa Çokay'ın "Milli tek birlik" nitelendirdiği Türkistan Milli Hareketi'nin önemli bir bölümü teşkil Doğu Türkistan başkaldırısının kahramanlarının karşısına Rus kıtaları çıktı. Ruslar 12000 kişilik bir askeri birlik motorize bir tümen ve 50 zırhlı ile mücahitlere saldırdılar. Düşman silah bakımından da, sayı bakımından da çok güçlüydü. Yapılan savaş Abdünniyaz kuvvetleri ve Doğu Türkistan Türklüğü için tam bir hezimet oldu. Sadece bu son muharebede 80.000 den fazla asker ve sivil hayatını kaybetti. General Abdünniyaz son nefesine kadar kahramanca çarpıştı ve Yarkent'in bir köyünde hayatını kaybetti(15 Haziran 1937). General Ma Hu-šan de bir miktar askeriyle Hindistan'a sığındı. Geri kalan askerleri ise Hoten yolu ile Çine kaçtı. Hoten Hükümetinin önemli isimlerinden Mehmet Niyaz Alem de çareyi Ma Hu-šan gibi Hindistan'a sığınmakta buldu.
Togan'ın General Abdünniyazi hakkında verdiği bilgi ise Hayit ve Buğra ile çelişmektedir. O'na göre Abdünniyaz Taklamakan çöllerinde kaybolmuş kendisinden haber alınamamıştır.
Kaşgar olaylarının etkileri 1 yıl daha sürmüş, ancak 1938 yılının sonlarında bastırılmıştır. Kaşgar Emniyet Müdürü Mavlanov sadece 1 günde 6000 kişiyi kurşuna dizmiştir, yine 1 gün içinde 600 kişiyi kamyonla ezdirip katletmiş dahası 1000 fazla kişiyi diri diri toprağa gömdürmüştür. Sovyetler bununla yetinmemiş 1941'e kadar 300.000 den fazla kişiyi hapsetmiş, bunlardan 100.000 kadarı elverişsiz şartlar ve işkenceler altında can vermiştir. Sovyetlerin malına ve arazisine el koyduğu Türklerin sayısı ise en az 10.000'dir.


Hiç yorum yok

Öne Çıkan Yayın

İBDA ve İBDA-C Nedir?

İBDA-C’nin daha iyi anlaşılması için İBDA'nın kısaca tarif ve izahını yapmak istiyoruz… Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu’nun "...

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

Tema resimleri duncan1890 tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.