AH GAZZE
AH GAZZE
Gazze’ye bombalar düşmeye devam ediyor…
Lanetli kavim, Çıfıt Yahudi köpekleri,
köpekliklerinin gereğini yerine getiriyorlar…
Bu Çıfıtlar zaten, insanlık düşmanı, birlik bozucu
ve Müslümanların en büyük düşmanı…
Tarih boyunca yapageldikleri iş bu..
Evet, Gazze’ye bombalar düşüyor…
Peki, Gazze’de kimler ölüyor?
1.5 milyarlık İslâm Alemi mi?
Her fırsatta, Gazze’deki katliamları oy pusulası
olarak gören sahte kabadayı neviinden politikacılar mı?
Filistin tamam da, işte şurası da var, burası da
var, diyerek acı tokuşturmaya kalkan, vicdan ve fikir fukarası kafasız kafalar
mı?
1.5 milyarlık İslâm Alemi dururken Batı ve Amerika’dan
medet uman, devlet başkanları mı?
Müslümanız deyip de 1.5 milyon Gazze’liyi orada, İsrail
köpekleri ile başbaşa bırakan biz mi?
Gazze’ye bombalar yağarken, normalleşmeden bahseden “reel-politikçiler”
mi?
Gazze’ye bombalar yağarken, İslamî bir duruş, bir
tavır, bir eylem yerine; demokratik duruş, tavır, eylem yapan STK’lar mı?
Acaba bunlardan hangisi-hangimiz öldü?
Sakın ola Gazze’de, binaların altından, bombaların
altından, parçalanmış yanmış bir şekilde çıkanlar için öldü demeyin…
Onlar Allah’ın da buyurduğu gibi ölmeyenler…
Onlar 1.5 milyarlık İslâm Alemi için yaşayanlar…
O bombalar ile ölenleri görmek istiyorsak aynaya
bakmamız yeterli…
Adam elini kaldırmış dua ediyor –duada, “duayı
icrâda aramak” şart olduğu halde- “Ya Rabbi onların senden başka kimsesi yok!”
diyor. Hayırdır Hacı abi de sen kim oluyorsun?
Sen Müslüman kimliğin ile bu duayı yapıyorsan,
onların “kim”i de senin olman gerekmiyor mu?
Ve öyle bir hale getirilmişiz ki; konsolosluk önünde
bağırınca bütün sorumluluğu üzerimizden atıp, vicdanlarımız rahatlamış bir
şekilde evimize gidebiliyoruz… Batı’nın, Siyonizmin istediği Müslüman tipi…
Oysa Allah Resulü bir sahabisi için Nadiroğullarının
hepsini sürmedi mi?
Bizim her gün onlarca Müslüman kardeşimiz bombalar
altında can verirken;
Politikacıların gaz alma kabilinden, çok sert(!)
açıklamaları, kınama mesajları ile,
Stk’ların yaptığı eylemlerde iki-üç sloganla,
Yahudilere olan tepkimizi(!) gösteriyoruz…
Artık orada burada “av vah” demekten öte birşeyler
yapmanın zamanı gelmedi mi?
Müslümanca bir duruş, Müslümanca bir tavır,
Müslümanca bir eylem ortaya koymanın zamanı gelmedi mi?
Daha ne zamana kadar Gazze’de, Doğu Türkistan’da,
Suriye’de, büsbütün bir İslâm coğrafyasında, bebelerimiz öldürülecek,
kadınlarımız tecavüze uğrayacak, katliam, işkence sürecek?
Niçin bu zillet, nereye kadar?..
Hiçbir devirde Müslümanlar bu kadar zillete,
aşağılanmaya maruz kalmadı…
İslâmın izzet ve şerefi; dünya hayatını ve dünyalığı
önemsenmeyen, Allah yolunda ölmeyi göze alan, inancını yaşamayı en büyük ideal
kabul eden, İslâm sancağını bir adım ileriye götürme aşkını taşıyan, yeniden
İslam’a dönüş ve diriliş için bütün imkânını ortaya koyan; dinamik, aksiyoner,
çalışkan ve korkusuz müslümanlarla yeniden gerçekleşecektir.
Öyle ise, Müslüman olmak başlı başına en büyük
izzetken, bizdeki bu zilletin sebebi ne?
“Pek yakında dünya milletleri sofraya oturanların
yemek kabına üşüştükleri gibi sizin başınıza üşüşecekler". Bunun üzerine
Allah Resulü’ne:
- O gün biz azlık olduğumuz için mi, ya Rasulallah?
diye soruldu. Allah Resulü:
- "Hayır... Bilakis o gün siz sayıca çok
olacaksınız. Fakat selin üzerindeki çer-çöp gibi –dağınık ve değersiz-
olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden korkuyu çekip alacak, sizin
kalplerinize zaafiyet verecek", diye cevap verdi. Bunun üzerine:
- Zaafiyet (vehen) nedir? diye soruldu. Peygamberimiz:
- "Dünyayı sevmek ve ölümden
hoşlanmamaktır"
Hiç yorum yok