Dündar Taşer- 13 Haziran 1972

            


             Dündar Taşer, 1925 yılında Gaziantep`te doğdu. Köklü bir aileye mensuptur. Aile ve aile çevresinde köklü ve derin bir Türk terbiyesi almış, çocukluk ve okul yıllarını burada geçirmiştir.
Ailesinin desteği ve kendi isteği ile Kara Harp Okuluna girmiş, bu okulun tank sınıfından teğmen olarak mezun olup ordu saflarına katılmıştır. Daha sonra kurmaylık imtihanını başarı ile vererek kurmay subay olmuştur. Ordu saflarında başarı ile hizmet vererek kurmay tank binbaşılığına kadar yükselmiştir.
27 Mayıs 1960 yılında yapılan ihtilale katılmış ve 38 kişilik Milli Birlik Komitesinde yer almıştır. İhtilalden kısa bir zaman sonra, ihtilal içindeki ahengin bozulması ve o zamanki CHP`nin ihtilal komitesi üzerindeki baskısının artması üzerine, ihtilalin yüksek subayları yani generalleri Dündar Taşer`le birlikte 14 arkadaşını yurt dışına sürdüler. Taşer`in şansına İsviçre`nin Zürih şehri çıktı. Orada T.C. büyükelçiliğinde askeri ataşelik yaptı. Yurda döndükten sonra zorunlu olarak emekliye sevk edildi.
Dündar Taşer, daha sonra siyasi hayata girdi. Alparslan Türkeş ve birkaç arkadaşıyla CKMP(Cumhriyetçi Köylü Millet Partisi)’ne girdi. 1969’da bu partinin adı Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi. Ölümü olan 13 Haziran 1972 yılına kadar MHP`de millî devlet, güçlü iktidar için mücadele etti.
Talihsiz bir trafik kazası sonucu 13 Haziran 1972’de aramızdan ayrıldı.
Hayatı Türk milliyetçiliği yolunda mücadelelerle geçen Dündar Taşer, millî meselelerde daima vecd halinde, sanki ibadet halindeymiş gibi meselelerin üzerine eğilirdi. Geniş ve derin kültürü, keskin ve çarpıcı zekası, sarsılmaz imanı ve karakteri ile Türk milliyetçiliğinin mümtaz simasıydı.
Dündar Taşer Türk tarihine vâkıf, geniş bir kültüre sahipti. Gençlerin yetişmelerine büyük önem verir, bundan dolayı da gençlerle sık sık bir araya gelirdi, Israrlı ve sabırlı bir tarih okuyucusu idi. Tarihe bakışı geçmişi öğrenmeden daha öte bir anlam taşırdı. Tarihi bir laboratuvar olarak değerlendirerek olayları yorumlar, günümüz ve gelecek için dersler çıkarırdı. Derin ve şuurlu kültürü içinde sağlam bir muhakeme tarzına, akıcı ve heyecanlı bir üsluba, keskin ve ilk hamlede meselelerin özüne giriveren tahlilci bir özelliğe sahipti.
Hangi konuda konuşup yazdıysa, o konu ile ilgili verdiği hükümler hep doğru çıkmıştır. Teşhis, tespit ve yorumları daha sonra gelişen olaylarca doğrulanmıştır. Olayları ve meseleleri Türk milliyetçiliği açısından değerlendirmiş, bakışı da hep bu tarzda olmuştur. En karışık olayları, bir bakışta teferruattan ve yanıltıcı unsurlardan sıyırıp, sebep ve sonucu arasında basit fakat sağlam bağlar kurmuştur.


DÜNDAR TAŞER`DEN SEÇMELER
YOLCULARIN ÇOĞU TARAFINDAN İSTENİLMEK, İNSANA KAPTAN OLMA NİTELİĞİNİ KAZANDIRMAZ.

BİZ KİMİZ ? BİZ BİR CİHAN DEVLETİNİN KALINTISI ÜSTÜNDE CİHAN HÂKİMLERİNİN EVLÂTLARI OLARAK OTURUYORUZ. SOKAKTAN MEKTEBE, KAHVEDEN FABRİKAYA KOŞMALIYIZ. SANAYİMİZİ KURMALI, BÜYÜK MİLLETİN İMKÂNLARINI BÜYÜK GELECEĞİ KURMAK İÇİN SEFERBER ETMELİYİZ.

BİNLERCE YIL ÖNCEKİ EFSANELER TUTULACAK YOLU GÖSTERMİŞTİR. DEMİRİ ERİTİNCEYE KADAR SABIR.

DURUM MUHAKEMESİNE HASIMDAN BAŞLANMAZ.

HİMAYE KABUL EDENİN, HAMİSİNE KARŞI FAZLA DİK OLAMAYACAĞI BİR BEDAHATTİR.

MİLLET, BİNLERCE SENE İÇİNDE KAN`IN, İMÂN`IN, DUYGULARIN BİRLEŞMESİYLE YOĞRULMUŞ VE MÜŞTEREK KIYMET HÜKÜMLERİ HALİNDE BİLLURLAŞMIŞ, MÜŞTEREK DAVRANIŞLAR HALİNDE GÖRÜNMEKTE OLAN HAZ VE ELEMİ BERABER TADAN, BİRİBİRİNDEN HABERİ YOKKEN DE  BİRİBİRİ  GİBİ OLAN BİR VARLIKTIR.

GENÇLİK MİLLET GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR...EĞER GENÇLİĞE GEREKLİ İHTİMAM GÖSTERİLMEZSE KALKINMA SAVAŞI KAZANILSA BİLE MİLLETİN ÂKIBETİ TEHLİKELİ OLABİLİR.

NE  HÜRRİYET,  
NE  DEMOKRASİ,
NE İNSAN HAKLARI........
HİÇBİRŞEY, HİÇBİRŞEY ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNDEN DAHA AZİZ, İSTİKLÂLDEN DAHA DEĞERLİ DEĞİLDİR. TÜRK MİLLETİNİN MUKADDESATI İÇİN HİÇ BİR ZAMAN SAKLAMADIĞI GÜCÜ, KANIDIR.

MİLLETİ SEVMEK ELBETTE YETMEZ, ONA HİZMET İÇİN GEREKEN ŞARTLARI DA HAİZ OLMAK LÂZIMDIR. AMMA SEVGİ ASTAR BOYADIR. ONU KALDIRIRSANIZ DİĞERLERİ KENDİLİĞİNDEN ÖLÜR.

"HİS FİKRİN BARUTUDUR".  ROMANTİK MİLLİYETÇİLİĞİ YAYAN, YAŞAYAN VE YAŞATANLAR.  BÜTÜN MERMİLERİ  İTEN  KUDRET  SİZİN ESERİNİZDİR.

BİZ BÜYÜK BİR MİLLETİZ VE TARİHTE BÜYÜK OLAN MİLLETLERİN SAYISI ÇOK DEĞİLDİR. BÜYÜK MİLLETLERİN ZAFERLERİ DE IZDIRAPLARI DA BÜYÜK OLUR.

BİR MİLLET, İKTİDARI  ACZ VE ZAAF GÖSTERDİĞİ İÇİN VARLIĞININ TÜKENMESİNE RAZI OLAMAZ.

YETKİYE TALİP OLANIN, HÜRRİYETTEN VAZGEÇMESİ, SORUMLULUĞU YÜKLENİP, BAŞINI REHİN KOYMASI GEREKİR.

ATATÜRK DEVRİM YAPMIŞTIR VE DEVRİMCİDİR. FAKAT ATATÜRKÇÜ DEVRİMCİ OLAMAZ. ATATÜRK`ÜN YAPTIKLARINI YAŞATMAK İSTİYORSA MUHAFAZAKÂRDIR, DEĞİŞTİRMEK İSTİYORSA ATATÜRK DÜŞMANIDIR.

YANGIN YERİNDEKİ MUSLUĞU, BİR BEZ PARÇASI TIKARSA, NASIL HERKES ONUNLA UĞRAŞIR. DEĞERİNDEN Mİ? GÜCÜNDEN Mİ, GEREĞİNDEN Mİ? NE ARKASINDAKİ SUDAN DAHA GÜÇLÜ, NE TIKADIĞI MUSLUKTAN DAHA PAHALIDIR. BU ALÂKA VE UĞRAŞMA GEREKLİ OLDUĞU İÇİN DEĞİL, GEREKMEDİĞİ YERDE BULUNDUĞUNDAN ÖTÜRÜDÜR.

AKLI BAŞINDA BİR SAVAŞÇI; KENDİNİ TEHDİT EDEN KUVVETLERİ, RİYAZİ BİR MANTIKLA TAHLİL ETMELİ; BU KUVVETLERİN EN TEHLİKELİSİNİ TAYİN EDİP, BÜTÜN KUDRETİNİ ONU BERTARAF ETMEYE YÖNELTMELİDİR.

HİÇBİR KANUN, HİÇBİR NİZAM VE HİÇBİR KİŞİ MİLLETTEN ÜSTÜN OLAMAZ VE GÖRÜLEMEZ. ÇÜNKÜ ASIL OLAN MİLLETTİR. HİZMET O`NADIR VE HERŞEY O`NA LÂYIK  VE YARARLI OLDUĞU NİSBETTE MUTEBERDİR.

TARAFSIZ PROFESÖR, TARAFSIZ MEMUR, TARAFSIZ POLİTİKACI OLAMAZ. TÜRKİYE`DE : TÜRKÇÜ MİLLİYETÇİ OLMAK ŞARTTIR, ZARURETTİR.

OSMANLI DEVLETİ, TARİHİN BENZERİNİ TANIMADIĞI AZAMETTE BİR  DEVLETTİ. OSMANLI İDARESİ, MEDENİYETİ, KÜLTÜRÜ SANATI, KIYAFETİ MUAŞERETİ, MUTFAĞI, MUSIKÎSİ, HATTA NOTASI BİLE KENDİNE MAHSUS BİR BÜTÜNDÜ.

Hiç yorum yok

Öne Çıkan Yayın

İBDA ve İBDA-C Nedir?

İBDA-C’nin daha iyi anlaşılması için İBDA'nın kısaca tarif ve izahını yapmak istiyoruz… Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu’nun "...

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

Tema resimleri duncan1890 tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.