Deli olmadan velî olunmaz!



Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde bir dönem personele okuma yazma eğitimi vermiş olan Bedia Tuncer, bir taraftan da akıl hastalarıyla ilgilenmiş ve akıl hastalarının yazdıkları şiirleri derleyerek "İNİLTİ" şiir kitabının yayınlanmasına vesile olmuş. 1964 senesinde Matbaa Teknisyenleri Basımevince İstanbul’da basılan kitap, belki de dünyada türünün tek örneği.

İşte o kitaptaki şiirlerden bir kaç örnek ve aklımıza gelen söz; "Deli olmadan velî olunmaz!"


BENİ

Gönül defterine unutma sakın
Satır, satır, ince, ince, yaz beni
O bembeyaz gülden beyaz göğsüne
Çekiç ile vura vura kaz beni
Geçecek mi senelerden zor günler
Gözüm, gönlüm, dilim, seni heceler
Hatırla da bazı bazı geceler
Göğsüne resmimi bas da, ez beni
Bu hasret, bu gurbet ne acı derken
Başlarsa bitecek ne kadar erken
Bir gün Çankaya’dan bensiz geçerken
Hatırlarsın dertli, dertli saz beni…
14-B. servisinden Ş…K… Prot. No. 1963/3641
**


TANRIM

Tanrım bana sabır ver
Tahammülüm yok artık
Gözüme bir perde ger
Tahammülüm yok artık.
Bu deliler âlemi
Büktü benim belimi
Bu bitmeyen elemi
Tanrım doldur çilemi
34. servisten G…K…


ALLAH MUHAFAZA

Zorba kız kaçırır,
Kamarot kurşun kaçırır.
Karaborsacı döviz kaçırır
Zengin hanım kürk kaçırır
Ağa koyun kaçırır
Orman eşkiyası kütük kaçırır
Ve sonunda kaçırmak için
bizlere Elbette akıl kalır.
33.B servisinden Y… K…


BİR HALK TÜRKÜSÜNE NAZİRE

–              Kahveci oldum: Çayın cibresi ile çay sattın dediler, pılımı pırtımı haciz ettiler.
–              Şoför oldum: Karınca ezmemek için caddelerde yalpa yaptırdım otoya. Sarhoş diye ehliyetimi aldılar.
–              Ressam oldum: Tablo yaptım resimlerime bakıp güldüler.
–              Çorapçı oldum: Sen ayağımıza değil başımıza çorap örersin dediler.
–              Artist oldum: Sen çok meşhur bir jönsün perdeye sığmazsın dediler.
–              Yarışçı oldum: Hiç tavuk kovalamasını bilmiyorsun diye müsabakaya almadılar.
–              Tayyareci oldum: Evvela yerde yürümesini öğren diye beni bebek askısına taktılar.
–              Sobacı oldum: Senin gibi boruları biz takmıyoruz dediler. Siz söyleyin boru mu bu?
–              Kaptan oldum: Sen lenger takip denizin dibini su üstüne çektin ada yaptın, dediler.
–              Hastanede hastabakıcı oldum: Yan gelip yatmasını bilmiyorsun, sen hastasın dediler.
–              Doktor oldum: Çelikten kalp ve sinirlerin varsa sana servis şefliği verelim, dediler.
–              Akıl hastası oldum: «Normalsin». Taburcu oldun, delirdin dediler.
–              Nihayet bütün dünya benimdir, diye dayattım. Tımarhaneye yattım.
–              Keşifler yaptım – Resimler sattım.
Sayın okuyanlar şimdi oldu mu?
Taş gediğini buldu mu?
14-B servisinden R…T…B…


GÜLDÜR ALLAHIM

Artık sen ağlatma güldür Allah’ım.
Derdimi dertsize bildir Allah’ım.
Buraya düşmüştü güldür Allah’ım.
Ben yaralı bir kuşum,
Bana çok çektirme öldür Allah’ım.
40. servisten Ş…A… Prot. No. 963/1360


TIMARHANE

Kimi garip
Kimi Veli
Kimi deli
Birlik şu ki:
Hepsi birbirinden dertli
Ağlayanı var
Güleni var
Bağıranı var
Anlaşılan, evet anlaşılan
Olmamış hiçbirine
Talihleri yar
Kimi bekler
Kimi gelir
Kimi gider
Ne kadar iyileşsen de
Gün gelir
Tımarhane görmüşsün denir.
7-B servisinden  R…P…
Prot. No. 963/587

Bedia Tuncer,  Akıl Hastalarının Yazdıkları Şiirler- İNİLTİ, 1964, İstanbul

Hiç yorum yok

Öne Çıkan Yayın

İBDA ve İBDA-C Nedir?

İBDA-C’nin daha iyi anlaşılması için İBDA'nın kısaca tarif ve izahını yapmak istiyoruz… Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu’nun "...

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

Tema resimleri duncan1890 tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.