ABİDE


ABİDE


Söyleyen-O, hürmetler içinde dinleyen ben: 

- İnkılâp âbidesi olarak heykel"seçildi. Bir (oldu bitti) işi... Heykelin mahiyeti üzerinde düşünülmüş,"güzellik telâkkimize uyup uymadığı muhakeme edilmiş, şartlariyle şartlarımız"arasında tenasüp aranmış değildir. "Madem ki Garp Ulaşıyoruz, orada da heykel"var, niçin bizde de olmasın?.." 
Her nokta gibi bunda da olanca nefs"muhasebemiz bu kadarcık... 
İnkılâpların müşterek kanunu, şu olmak lâzım:
"İnkılâbın madde halinde ilk ve son âbidesi, kaskatı gövdesiyle vatan"bütünüdür! Hele bizimki gibi, toprağiyle, köyüyle, şehiriyle, harap ve noksan"bir madde sahibi memlekette, heykel, çini çıplak bir vücutta ipek boyunbağıdır. Boyunbağı nasıl giyimin son zarafet hülâsası ise, heykel de ancak giydirilmiş bir madde âleminin nihaî ifade vasıtası...

Bir ân sükût... Söyleyen o, hayretler içinde dinleyen ben:

- Gözünün önüne getir: Bir kasaba... İçinden bulanık bir su geçiyor... Ayakta durabilmek için üst üste abanmış kerpiçten evler... Arnavut kaldırımı tek cadde... Caddede, müselles deliklerden akan çirkef; kemikleri ince bir deri yaldıziyle örtülü beş on sığır, topal ve kulaksız çomarlar, bir iki sümüklü çocuk ve bir heykel... Bu levhadaki hasta edici tezadı görmemek mümkün mü? Bu kadro içinde herhangi bir hamlenin abideleşme ihtirası, maddeyi tedricen canlandırmak, beslemek ve yetiştirmekten başka ne olabilir? Hiç bir inkılâp, intişar sahasındaki büyük ve geniş maddeyi abideleştirmeden kendisine âbide kuramaz!

Bir ân sükût... Söyleyen o, haşyetler içinde dinleyen ben:

- Sonra başka bir mesele... Heykeli kimin yapacağı meselesi!.. Heykeli millî san'atkâr yapar. Eğer bunu yapabilecek millî san'atkârımız yoksa, heykel de yok demektir. Bir inkılâbın en mahrem fikir ve heyecan ifadesi olan heykelini yapmak İçin Avrupa'dan mütehassıs getirtmek, evvelce de bir kere söylediğim gibi, bizzat inkılâbı yapmak için mütehassıs getirtmeğe müsavidir.

Bir ân sükût.,. Söyleyen o, dehşetler içinde dinleyen ben:

- Gelelim bu yabancı san'atkârların diktikleri heykellerdeki fikir ifadesine!.. Bu ifade, (alâminüt) vesika fotoğrafı seviyesindedir. Bir âbidede, taşa, her şeyden evvel fikir kazıyabilmek lâzım... Yabancı sanatkâr, taşa fikir kazımayı bilse de, ruhunu tanımadığı hâdiseyi heykelleştirirken, onu fikirsiz bırakmış, inkılâp rehberinin başka başka (poz)Iar ve kılıklarda üstünkörü kalıbını çıkartmaktan başka bir eda bulamamıştır. Her yerde, her köşede, her bucakta, âdi bir benzerlikle vesika fotoğrafı teşhir edilen tek şahsın basit bir tenevvu içinde ifadesi... Asker o, sivil o. atta o, ayakta o, kalpaklı o, şapkalı o; o, o, o, ve hep ayni çehreyle... İşte dikilen heykellerde biricik fikir ifadesi!.. Halbuki âbide, bir hareket rehberinin üstünkörü bir benzerlikle vesika fotoğrafını çıkartmak değil: o hareketi, şahıs resmî gerisinde ve ilerisinde tefsir etmek işidir. 

Bir ân sükût.,. Söyleyen o, ibretler içinde dinleyen ben:

- Dikilen heykellerde san'at kıymeti de sıfır... Bunu keskin bir bedahet halinde duymak için, ortaya bir selim zevk sahibinin, Avrupada, hattâ Balkanlarda bir kaç ay dolaşması yeter. İçinde (vatan) kelimesinden başka nesne bulunmayan bir manzumede san'at kıymeti neyse, hazırlop ve boyacı küpü hesabı bir çehre tekrarından gayri marifeti olmayan bu heykellerde de ayni şey.,. Bu hususta kendi fikrimi bir tarafa bırakayım da, sana, bir Avrupalı muharririn görüşünü bildireyim. Fikirlerini mizana vurmadan kabul ettiğimiz Avrupalıların bir mahurriri, (Antonyo Anyante) adında bir İtalyan, (Mustafa Kemâl) isimli eserinin 140 - 141'inci sayfasında diyor ki: "Türklerin bir kaç Avrupalı heykeltrışa yaptırdıkları eserler, san'at kıymeti bakımından birer faciadır. Zaten bu heykeltıraşlar, hakikî san'atkârlar değil, her tarafta ayni işi yapan san'at bezirganları.. Yarının Türkleri bu eserlere karşı harekete geçeceklerdir!

- Bir ân sükût... Söyleyen o, dehşetler içinde dinleyen ben:

İşin umumî plânda en acıklı tarafı, bu heykellere harcanan paradır. Heykel piyasası üzerinde devletle halkın bilgisizliği, her hangi bir aksülâmele meydan vermiyecek, emin bir istismar vesilesi telâkki edilmiş; böylece millî bir hürmet ve Haysiyet temsil etmesi istenen bir işde, karakolda hırsızlık yaparcasına, en çirkin nefsaniyetler hırslarını tatmine yol aramışlardır. Çeyrek asırlık mazisi olan meşhur (komisyoncu) tipi, âbide dâvasının da
merkezinde oturmaktadır. Yine Garplılar, bu insanları, (mukaddesat tüccarları) diye isimlendirir. Heykele sari edilen para, milyonları aşkındır. Bu para, edebiyatiyle, tiyatrosiyle, resmiyle, musikisiyle, mimarisiyle, tezyini san'atlariyle, Türk güzel san'atlarına sarfedilseydi ne olmazdı? Maddî ve manevî inkılâp âbidelerinde en büyük yasak, millî hürmet ve haysiyet duygularını istismardan korumak değil midir?

Bir ân sükût... Söyleyen o, nefretler içinde dinleyen ben:

- Biraz da rakamları konuşturalım! Memleketin en salahiyetli müessesesindeki mimarlar heyetinden şu bilgiyi edinebilirsin: Bundan 7 - 8 yıl evvelki para değerine göre, yüz bin liralık bir âbidenin gerektirdiği bütün masraf, en ince teferruatına kadar hesaplanmış olarak, nihayet otuz beş bin lira..! Demek ki, geriye kalan altmışbeş bin lira, fikir, güya fikir, gölge fikir ve sahte hamiyyet bedeli... Bir heykeltıraşın tek eseriyle kazandığı veya kazanacağı parayı toparlamak için; en iyi romancı veya piyes muharriri 250, en iyi şair 1000 cilt eser vermeğe mecburdur.

Bir ân sükût... Söyleyen o, kasvetler içinde dinleyen ben:

- Netice şudur ki, inkılâp âbidesi olarak heykel, yaptırılmaması icabederken yaptırıldı: Türke verileceği yerde Avrupalıya verildi; fikir resmedeceğine vesika fotoğrafı çekti; hiç bir san'at kıymetine ulaşamadı; üstelik korkunç bir menfaat istismarına yol açtı. İşte sana, inkılâp âbideleri üstünde, düne, bugüne ve yarına ait bütün ölçüleriyle iş teşhisi!..

Sükût... Susan o, hayretler içinde düşünen ben...

(1945)
Necip Fazıl Kısakürek
"Hakim Kul'dan Dinlediklerim (Tanrıkulu'ndan Dinlediklerim)

Hiç yorum yok

Öne Çıkan Yayın

İBDA ve İBDA-C Nedir?

İBDA-C’nin daha iyi anlaşılması için İBDA'nın kısaca tarif ve izahını yapmak istiyoruz… Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu’nun "...

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

Tema resimleri duncan1890 tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.