YENİDEN İŞGAL İSTEYENLER...
Bugünlerde yine, yeniden 1991 ve 2003'teki böcekler, ezikler, yine köşelerinden çıktılar ve hep bir ağızdan işgale, bu kutsal toprakların bombalanmasına, salyalarını akıtarak destek oluyorlar.
Bu böceksiler, bu haşereler, ABD gölgesi altında yaşamaya alışmış bu yavşaklar, Müslüman topraklara düşen her bomba ile orgazm oluyorlar. Yazdılar çizdiler biliyoruz...
Irak'a ilk düşen bomba ile para hesabı yapanlar unutmadık...
İşgale uğrayan topraklarımızı, tecavüz edilen, işkenceden geçirilen insanlarımızı unutmadık...
Unutanlar için işte IRAK işgalinin bilançosu:
Irak-ABD gerilimi 90’lı yıllarla başladı. Saddam Hüseyin'in Kuveyt’i işgaliyle başlayan Körfez Savaşı ABD’nin bölgeye girmesi ile sonuçlandı. Savaşta Irak askeri kuvvetleri 100.000 kayıp verirken, hava saldırıları sonucunda en az 100.000 sivil de hayatını kaybetti. 1,5 milyon insan da evsiz kaldı. ABD’nin kayıbı ise sadece 350 asker oldu.
Savaşla birlikte başlayan ambargo ise 2003 yılındaki işgale kadar sürdü. Kısıtlı sayıda ilaç ve acil durumlarda gıda dışında birçok maddenin ülkeye girmesini engelleyen ambargo adeta bir katliama dönüştü. Modern toplumlarda binde 5-7 arasında olan bebek ölüm oranı, ambargo döneminde binde 100’ün üzerine çıkmıştı. Doğan her 5 çocuktan biri ise 5 yaşına gelmeden hayatını kaybediyordu. Ambargo nedeniyle, 1990- 2002 yılları arasında, çoğunluğu çocuk 1.500.000’un üzerinde insanın öldüğü tahmin ediliyor.
Irak toprakları, 20 Mart 2003’te başlayan kara saldırısıyla, kimyasal silahların imha edilmemesi ve teröre verilen destek sebep gösterilerek ABD ve koalisyon güçleri askerleri tarafından tekrar işgal edildi. İşgal tüm dünyada tepkiyle karşılansa da Bush hükümeti saldırganlıktan vazgeçmedi. Irak binlerce insanın öldüğü, eğitim ve sağlık gibi hizmetlerin tamamen yok edildiği ve açlığın yaygınlaştığı, tecavüz ve işkencenin sıradanlaştığı bir ülke haline geldi....
Irak’ta işgal başladığından beri 1.500.000 insanın öldürüldüğü tahmin ediliyor. Resmi rakamların 100.000 demesi ise gerçeklikten uzak. Dönmemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ‘Düşmanımızın ölülerini sayacak değiliz’ diyerek resmi rakamların basit birer yalan olduğunu doğrulamıştı. Ölülerin önemli bir kısmını çocuklar oluşturuyor.
Irak’ta halkın %40’ı, savaşın başladığı günden bu yana ailelerinden en az bir kişiyi kaybetti.
ABD ise savaş boyunca 4400 askerini kaybetti. 32.000 asker de yaralandı. ABD kayıplarının büyük kısmını direnişin yükseldiği 2005 ve 2007 yıllarında verdi. Tabii bunlar da resmi rakam. Direnişçilerin ve bağımsız kaynakların verdiği rakamlar ise ABD kayıplarının bundan daha çok olduğuna dair...
Önde gelen uluslarası sağlık kuruluşlarının yaptığı araştırmalara göre, Irak’ta savaşan ABD askerlerinin % 70’inden fazlası psikolojik tedavi gerektiren hastalıklara sahip oldular. Bunun en büyük kanıtını ise Irak halkına çektirdiklerinde görmek mümkün. Ebu Garib gibi hapishanelerde tutuklu bulunan Iraklılar sistematik bir işkenceden geçirildiler. 2004 ve 2006 yıllarında bu işkencelere ait görüntüler basına sızdı. İngiltere’de tepkiyle karşılanan görüntülerin ortaya çıkardığı skandal sonucunda ise kimse önemli bir ceza almadı.
ABD askerlerinin işlediği en büyük suçlardan biri de kadın ve çocuk istismarı. Tutuklu bulunan yüzlerce kadına tecavüz edilirken, mağdurların arasında 10 ila 14 yaş arasında birçok çocuk da bulunuyor.
Savaştan dönen 300’den fazla ABD askeri intihar etti.
Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) 2005'de yayınladığı rapora göre savaşın ilk iki yılında Irak’taki hastanelerin % 12’si kullanılamaz hale geldi. Aynı rapora göre tedavi edilmediği için kaybedilen hasta sayısı da üç katına çıktı. Bebek ölüm oranı da hala binde 62. Beş yaş altı çocukların % 27’sinde beslenme yetersizliği bulunuyor. Halkın dörtte biri ise temiz su olanağına sahip değil.
Ambargonun başladığı 1990’dan günümüze ‘sadece’ temel sağlık hizmetleri verilebilseydi; en az 1.000.000 Iraklı şu an yaşıyor olacaktı.
Eğitim de felaketle sonuçlanan bir diğer alan. 1977 yılında %78 olan okur-yazarlık oranı, günümüzde %58 seviyesine inmiş durumda. Dünyada bu oranın bu denli düştüğü tek ülke ABD’nin demokrasi götürdüğü Irak.
Irak’ta işsizlik oranı % 20. Bu oran genç nüfusta % 30’a çıkıyor. Çalışanların büyük kısmı hizmet sektöründe. Üretim 2003’tekinin çok çok altında. Petrol üretimi bile onda birine düşürüldü. O da sadece ABD’nin kullanımı için. 26 milyon Iraklının 7 milyonu açlık sınırının altında yaşıyor. Yani günlük 2,2 doların altında gelire sahip.
Savaşın başladığı günden bu yana 1,5 milyon insan evini kaybetti. İlk Körfez Savaşı’ndan bu yana hesaplandığında ise 3 milyon. 1 milyon insan hala mülteci kamplarında hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
Sosyal alanda yıkılan Irak, kültürel olarak da yağmalanıyor. Savaşın ilk günlerinde yıkıntı haline gelen Bağdat Ulusal Müzesi ve Bağdat Kütüphanesi; modern çağın gördüğü en büyük yağma olarak kayıtlara geçti. Sadece Bağdat Müzesi’nden 170.000 eser çalındı. Toplamda milyonlarca eser yurt dışına kaçırıldı ve zengin kolleksiyonerlerce kapışıldı.
ABD Irak’tan çekilirken rakamlar savaşın korkunç bilançosu ortaya çıkardı . İşte istatistiklerle ABD’nin Irak işgali:
Savaşın başından bu yana Irak’ta 4 bin 486 Amerikan, 179 İngiliz, diğer koalisyon güçlerine ait 139 olmak üzere toplam 4 bin 804 asker öldü. 32 bin askerin yaralandığı savaşın ABD’ye maliyeti ise 1 trilyon doları aştı.
Savaşta ölenlerin sayısı: Opinion Research Business’e göre Mart 2003-Ağustos 2007 arasında ölen sivillerin sayısı 1 milyon 33 Bin kişi.
Çatışma dışı yaralanan yabancı güçlerin sayısı: 51.139, bunların 47 bin 541′i ABD’li.
Ölen Irak güvenlik görevlisi: 16.623
Yaralanan Irak güvenlik görevlisi: 40.000
Savaş sırasında ölen direnişçilerin sayısı: 26.405
Ölen özel güvenlikçi sayısı: 1.764, yaralanan özel güvenlikçi 59 bin 465
Yetim kalan Iraklı çocukların sayısı: 5 Milyon
Bugünkü Durum(2008) İşgal Öncesi Durum
nYıllık gelir (ortalama) 35 milyar $ Yıllık gelir (ortalama) 90 milyar $
nFakirlik: % 60 Fakirlik: % 10
nİşsizlik: % 50 İşsizlik: % 7
nBebek ölümü: 150/1000 Bebek ölümü: 80/1000
nTemiz suya ulaşım: % 41 Temiz suya ulaşım: % 85
nEğitim: % 10 Eğitim: % 90
nSağlık alt yapısı kapasite: % 15 Sağlık alt yapısı: % 80
Hiç yorum yok