Ben Antisemitistim…
Ben Antisemitistim…
Kendimi ihbar ediyorum!
Ben bütün Yahudilere düşmanım..
Hepsini doğal düşman olarak görüyorum…
Çünkü Rabbimin emri var: “Dost edinmeyin” diyor..
Kim onları dost edinirse onlardandır..
Kendimi ihbar ediyorum!
Ben Antisemitistim…
Hitler’i, Yahudileri öldürdüğü için tebrik ediyorum.
Ben Antisemitistim…
Allah Resulü’nü zehirli koyun ile öldürmek
isteyenler Yahudi olduğu için…
Ben Antisemitistim…
Hz. İsa’yı öldürmeye kastedenler, Hz. Yahya’yı
öldürenler Yahudi olduğu için…
Ben Antisemitistim…
Filistin’de milyonlarca Müslümanı ölüm, işkence,
sürgün ile yok edenler Yahudi olduğu için…
Ben Antisemitistim…
Yahya Ayyaş, Fethi el-Şikaki, Şeyh Ahmet Yasin,
Abdülaziz Rantisi gibi liderleri katleden Yahudi olduğu için…
Şabra ve Şatilla’da binlerce Müslümanı katlettikleri
için Yahudi düşmanıyım…
Sadece Sabra ve Şatilla’da yaşananlara örnek:
“Kadınlar öldürülmeden önce tecavüze uğrarlar.
Katledilen kadınlar arasında 12 tane de hamile vardır. Bir yahudi teğmen hamile
kadınların katledilmesini şöyle meşrulaştırmaya çalışır: “Aksi takdirde gebe
ladomşar terörist doğuracaklardı”. Yedioht Aharonoth gazetesi muhabiri Eytan
Habir, Ariel Şaron’u kastederek şöyle der: “Katliam devam etti, çünkü birileri
devam edegelen olaylarla ilgileniyordu!”. Erkeklerin cinsel organları kesilip
ağızlarına konulur. İntisar İsmail adlı 19 yaşındaki Filistinli genç üstüste 15
kez kere tecavüze uğrar ve daha sonra da katledilir. Hastane yetkilileri bunu
doğrulamaktadırlar. Yaralı mültecilere yardım ettikleri gerekçesiyle Dr. Ali
Otman ve Dr. Sami Katip, 2 Filistinli hemşire, Suriyeli bir doktor ile Mısırlı
bir görevli katledilirler. Gerek Falanjistler gerekse de İsrail askerleri, TV
muhabirlerine açıkça konuşurlar: “Hepsini geberteceğiz”, “Bütün Arapları
geberteceğiz”, “Analarını, bacılarını s.eceğiz onların”.
Aynı günler, ne hikmetse Yahudi yeni yılının
kutlamalarına da denk gelir. Bebekler ise kafaları duvarlara vurularak
parçalanmak suretiyle ya da vücutları ortadan ikiye bölünerek katledilirler.
Bir Falanjist, Newsweek dergisinin muhabirinin kampları gezmek istemesi üzerine
şöyle cevap verir. “İçeri giremezsiniz çünkü şu sırada onları boğazlıyoruz”.
Washington Post gazetesi muhabiri olaylardan sonra şu haberi geçer: “Evler,
sakinleri içerideyken buldozerlerle yıkılıp, tuzla buz edilmiş. Cesetler üst
üste yığılmış, aralarında bebekler var. Küçük bir bahçede, sabit bakışlı bir
bebeğin kafasının gözüktüğü yıkıntıların yanında, buğday çuvalı gibi iki kadın
uzanıp yatıyor. Onların yanında kundak bezi içinde kafası ezilmiş bir bebek
sırtüstü devrilmiş. Başka bir köşede, küçük bir çıkmazda biri 11-12 yaşlarında,
diğeri ise birkaç aylık iki küçük kız çocuğu bulduk: Bacakları açık,
kafalarında küçük birer delik öylece uzanmışlar. Oradan birkaç adım uzakta 422
ve 424 no.lu binaların duvarlarında 8 kişi kurşuna dizilmiş. Tozlu her dar
sokak kendi hikayesini anlatıyor. Sokakların birinde 16 ceset birbiri üstüne
yığılmış. Bu sokağın yanında, bir bina avlusunda, pamuklu elbiseli 40
yaşlarında bir kadın sırt üstü uzanmış kalmış. Kafasının görüntüsü berbat,
gözleri kocaman açılmış. Göğüslerinin arasına bir kurşun sıkılmış. Küçük bir
dükkanın yanında, 70 yaşlarında ihtiyar bir erkek kafası tozlar içine gömülmüş,
eli sanki yalvarır gibi bir halde yıkıntılar içinde kalmış bir kadının
ayakkabılarına doğru uzanmış yatıyor. Yakın mesafeden ateş edilerek
öldürülmüş”.
Bazı cesetlerin altına, ölülerini toplamak isteyecek
insanları da katletmek için, pimi çekilmiş el bombaları yerleştirilmiştir.
Duvarlarda ise şu yazılara rastlanır: “Tanrı buradan geçti. İmza: Ketayib”.
“Hepsinin g..üne koyduk”. “Analarını s.tik”. Katliam Talmud’a uygundur zira atlar,
koyunlar, köpekler ve kediler de öldürülürler. Öldürülen insanlar, Haç şeklinde
dizilirler. İsrail başbakanı Menahem Begin ise şöyle buyuruyor: “Onlar, iki
ayak üzerinde yürüyen hayvanlardır”.
Katliamın olduğu saatlerde, Ariel Şaron Yahudiliğin
kazandığı zaferin şerefine kadeh kaldırmaktadır. Aynı esnada kendini telefonla
arayan general Drori’yi de kutlar. An Nida gazetesi katliamı tek kelimeyle
yorumlar: Naziler! Bir iddiaya göre ise, İsrail askerleri Falanjist üniforması
giyerek katliamları gerçekleştirmiştir.
Bir Falanjist subay İsrail TV’na şu demeci verir:
“Yıllarca Filistinli öldürmeye devam edeceğim. Kamplarda 15 tanesini öldürdüm
ve daha bitirmedim. Onlardan nefret ediyorum. Kendimi de bir katil olarak
görmüyorum. Lübnan’dan defolup gidinceye kadar daha binlercesi katledilecek ve
kalanlar da açlıktan geberecekler”. Subayın ismi Michel’dir ve İsrail ajanıdır.
5000’den fazla insan bu katliamda hayatlarını
yitirdiler. Şatila’daki bir toplu mezarın başında bir kadın sürekli gidip
gelmektedir. Aralarında 4 aylık bebeğinin de bulunduğu, ailesinden 13 kişi
öldürülmüştür. Birden durur ve yere oturur, başından aşağı toprak dökmeye ve
“Şimdi ben nereye gideceğim” diye ağlamaya başlar.”
Evet, ölünceye kadar Yahudi düşmanı, Antisemitistim…
Gazze’de şehid olan her bir Müslümanın intikamı
alınıncaya kadar Yahudi düşmanıyım…
Yıkılan enkazın altından çıkarılan bebekler geri
gelmediği müddetçe Yahudi düşmanıyım…
Eğer bu suç ise, buradan kendimi ihbar ediyorum…
Ve kendini Müslüman olarak görüp de, Yahudilere
muhabbet besleyenlere de düşmanım…
Her kim olursa olsun, Yahudilere düşman olmayanlara
da düşmanım…
Ve Allah Resulü’nün haberini verdiği o savaşı dört
gözle bekleyenlerdeniz. Bütün Yahudilerin kılıçtan geçirileceği, Hayber’deki,
Kaynuka’daki atalarının yanına gönderileceği o günlere…
“YA KAHHAR, YA CEBBAR, YA MÜNTAKİM ALLAH
BİZİ İNTİKAMINA MEMUR EYLE!”
Hiç yorum yok