ANADOLU GENÇLİĞİ
ANADOLU
GENÇLİĞİ
Biz yanmış ve
haşlanmış ellerimiz, nokta nokta iğnelenmiş parmaklarımız,
içine kan oturmuş
tırnaklarımızla, bir şekillendirme işine çalışıyoruz.
Şekillendirmeye çalıştığımız bütün bir gençliktir. İsmi, Anadolu
gençliği.
Eğer bu
gençliğin bir iki baş örneğine maya tutturabilirsek mesele yok...
O, kendisini
basamak basamak nesilleştirir ve bir "safkan" hâlinde kol
kol şecerelendirir...
Anadolu genci
nedir ve ne gibi farikalara sahiptir?
Şu veya bu
vilâyet lisesini bitirdikten sonra, üzerinde acemi terzi
elinden çıkmış, soluk
ve buruşuk bir ceket ve pantolon, çekingen ve kaygılı, yılgın
ve kuşkulu,
dilsiz ve iddiasız, büyük şehirde kendisini ilerletmeye gelen
genç adam...
Yahut
memleketinde, filân ve falan tahsil derecesinden sonra, filân ve
falan işe girmiş,
kılığı tıpatıp aynı ve edası sadece bezgin, yüzünde neş'e ve
hamle adına hiçbir
şey okunmayan delikanlı...
Bu genç adam,
köylüsünden üniversitelisine kadar bütün sınıflariyle
şu müşterek
vasıfların tablosu:
Apışmış ve
donmuş... Eşya ve hâdiselere hâkim ve menbaından
mansabına kadar tezatsız, bir oluş çizgisi üzerindeki
insanların emniyet
hissinden uzak... Hakkın söylenemez ve konuşulamaz birşey
olduğunu görmekten
gelen meyus bir tevekkül içinde... Bunları bilmese bile yaşatan
adam...
Kimdir bu
genç; Firavunun ehramına taş taşıyan esir midir; yoksa ebâ an ced
bu vatanın sahibi
mi? Onu hangi ruhî ve içtimaî hâdiseler yıldırmış ve
lütfen nefes almasına
müsaade edilen bir sığıntı hâline getirmiştir?
Düne kadar bu
genç adam, inanılmış bir dâva etrafında ve ancak ev
sahibine düşen bir çile
borcu altında Viyana'dan Yemene kadar bütün taarruz ve
müdafaa yollarını al
kaniyle asfaltlamış, böyleyken hor görülmüş ve değerlendirilmemiş; bugün ise neye inanmak borcunda olduğunu bilmediği,
fakat eski
inançlarının elinden gittiğine şahit olduğu bir hava içinde, öz
keyfiyeti bakımından,
kıymetsiz bırakılmak şöyle dursun, kıymetten
düşünülmüştür.
Bu kıymet,
ruhunu İslâmiyetten alan Türk'ün keyfiyeti...
Şimdi, işte bu
Türkün genç adam tipini, annesi başka, mektebi
başka, sokağı başka, caddesi başka, köyü başka, büyük
şehri başka, kitabı
başka, gazetesi başka istikametlere çekiyor.
İmdi; bu, ruhu
parça parça genci bütünleştirmek, onu aslî keyfiyet
vahidinin muzaffer
edasına kavuşturmak, kendi yurduna sahip kılmak ve mukaddes
dâvayı ona ısmarlamak
yolunda Büyük Doğu ideâlinin biricik müşahhas hedefini bulmakta...
Biz bu genç
için yaşıyor, bir ân evvel onu şekillendirmek için her
şeye katlanıyoruz.
Tesirimizin, bir vida gibi, nüfuz ettiği maddeye
perçinlendiğini ve kendi
kendisine
işlemeğe başladığını gördüğümüz gün, 88 yıl hapse girsek de, ölsek
de gam
yemeyiz!
Tam 16 yıldır,
kesemizden, haysiyetimizden, sıhhatimizden, huzurumuzdan
ve nihayet
hayatımızdan kaybede kaybede maya tutturmaya başladığımız bu
genç, Hakka şükürler
olsun ki, artık belirtilerini ve serpintilerini bize yer
yer, bucak bucak,
göstermeğe başlamıştır.
Onun sesini
aziz Anadolu'nun her tarafından, Erzurum'dan,
Malatya'dan, Van'dan,
Bursa'dan, Konya'dan ve daha nice nice yerden alıyoruz.
Mes'uduz;
çilelerin, tehlikelerin, ümitsizliklerin, inkisarlann
üzerimize kangal kangal
çöreklendiği bu en büyük vehamet ve nezâket ânına
rağmen mes'uduz!
Anadolu
genci!
Büyük Doğu
ideâlinin ruhlar üzerindeki müşahhas nakşı olarak aşağıdaki
9 maddelik idrâk
seviyesine yükseldiğin ân her şey tamamdır:
1 - Tarihini,
Garba karşı taarruz, müdafaa ve manevî teslimiyet diye
üç devreye ayır
ve her devrede mevkiini tesbit et! Birinci devrede
bahtiyar, ikinci devrede
öksüz, üçüncü devrede kölesin!
2 - Dininin
safiyetini ve bütün zaman ve mekân hâkimiyetini, derin bir
vecd içinde
şuurlaştır; ve onu, ham yobaz ve kara softayla, aynı kolun
ters mümessili
ahmak kâfire karşı korumanın usûlünü öğren!
3 - Son yüz
küsur yılın satıh üstü budala taklit gayretini en gerçek
kıymet hükmüne bağla;
ve Rumeli yoliy-le gelen Yahudi, kozmopolit,
emperyalist tesirleri,
elle tu-tarcasına teşhis et! Artık sende, yüz küsur
yıldır köpürtülen
gerilik, ilerilik masallarını yutacak göz kalmasın!..
4 - Siyasette,
idarede, edebiyatta, fikirde, sahte kahramanlarla
gerçeklerini ayırmayı bil;
ve bunların gerçeklerini sana
ulaştırmamak, sahtelerini de yakınlaştırmak için yalancı ilim
imaline
kadar
gidildiğini kesret!
5 -
Milliyetçiliği sadece belli başlı bir ruhun zarfı diya anla,
mazruf dururken zarfı
mefkûreleşfirme; ve bu zarfın mekânını Anadolu kabul
et!.. Anadolulu
olmakla kalma, bu Ölçü çerçevesinde Anadolucu ol!
6 - Kendini en
merhametsiz nefs muhasebelerine tâbi kıl, zaaflarınla kuvvetlerini
gayet iyi hesap et; ve Türk genci diye karşına çıkacak
tipleri, maddelerinden
ruhlarına kadar ezici bir heybet sahibi olmaya bak! Onlar,
bütün fâni
dünyalariyle sadece nefsin, sense ruhun muhatabısın! Onların yolu
pek kolay,
seninkiyse çok çetin...
7 - Aşk, vecd,
heyecan seciyesi...
8 - Hamle,
teşebbüs, taarruz psikolojisi...
9 - Ev
sahipliği tavrı ve hâkimiyet edası...
Anadolu
genci!
Sen ol artık,
ol ki bizde rahat ölelim!...
(1959)
Necip Fazıl Kısakürek
Tanrı Kulundan Dinlediklerim
sayfa:330-331-332
Fotoğraf:YEŞİLIRMAK
Hiç yorum yok