BOS (BOVES)



BOS (BOVES)
Evet, başlıktaki ifade; “bos-boves” Latince… Öküz demek…
Yanlış anlaşılmasın, Latince bildiğimden değil… Google’a sordum, bu cevabı verdi…
Böyle Latince filân yazınca biraz daha havalı oluyor ya, ondan…
Gelelim mevzumuza;
Bir gruba, cemaate, partiye veya kuruma olan sevgi, gerçekleri görmeye engel oluyorsa, hak ve hakkaniyetten sizi uzaklaştırıyorsa, hiç arkanıza bakmadan koşarak oradan uzaklaşın…
Çünkü; hak ve hakkaniyetin olmadığı yerde, insanlık da olmaz, Müslümanlık hiç olmaz…
Efendim, buraya nerden geldik?
Sosyal medyada bu “bos-boves”lerden mebzul miktarda var…
Bunlardan birisi meâlen demiş ki; “Hükümete ne verdiniz ki (Salih Mirzabeyoğlu’na Özgürlük diyenleri kastediyor) ondan ne istiyorsunuz.”
Şimdi, bu cümleyi kuran kişi, bir de kendini İbda’ya nisbet ediyor desem…
Birincisi;
Salih Mirzabeyoğlu’na uygulanan hukuksuzluk ve adaletsizliği, haykırmak için kimse hiçbir şey borçlu değiliz..
Salih Mirzabeyoğlu, 28 Şubat’ın darbeci paşalarının verdiği brifinglerle, idama mahkum edilmiş, 2005’te de AKP eliyle çıkarılan yeni TCK ile tek kişilik hücreye alınmış ve 14 yıldır da Telegram işkencesi görmektedir…
Bu bir hakikat mi?
Ee bu hakikati dillendirmekten daha doğal ne olabilir ki?
Salih Mirabeyoğlu’na özgürlük demek için, birilerinden, izin veya icâzet mi alınması gerekiyor?
Yüzde yüz haklı olduğumuz bir konuda, sesimizin çok yüksek çıkmasından daha normal ne olabilir ki?
Hoş, yüzde yüz haklı olduğumuz konuda bile, yüzde sıfır bile haklı olmayan Ergenekoncular kadar sesimiz çıkmıyor ya…
Demek ki, sesimiz biraz daha çok çıksa, din düşmanı Allahsızlardan daha çok, “aman hükümetimize zeval gelmesin” diyen, bu öküzlerden itiraz gelecek herhalde…
Bizim oturup da, sesimiz niye çok çıkmıyor, Anadolu’nun her köşesini niçin ayağa kaldıramıyoruz diye muhasebe yapmamız gerekirken, çıkmış bu öküzler, “aman hükümete bir şey olmasın, başbakan zor durumda kalmasın” gibi zırvalar peşinde koşuyorlar…
Yani zırvanın zirve yaptığı durum…
Diyorsun ki, bu öküze; “Ama Kumandan içerde, cezaevinde, zor şartlar altında…”
Verdiği cevab; “Kaderin bir cilvesi…”
Ee doğru kaderin en büyük cilvesi, senin gibi öküzlerin varlığı…
Dedik ya, zırvanın zirve yaptığı durum…
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun dediği;
“Gel de öküze öküz olduğunu anlat.”
Ne denebilir ki bu duruma…
Başka bir öküzün ifadesi; “Salih Mirzabeyoğlu, içerde kaldığı hergün bilmem kaç asır cennette kalacak…”
İyi de arkadaşım sen “kiramen katibin” misin?
Allah-u Teâlâ O’nun sevablarını yazma görevini sana mı verdi?
Adalet diyorsun, hukuksuzluk diyorsun, işkence diyorsun, adam ne diyor?
“Bak ne güzel işte sevap alıyor ya!”
En güzel cevap, Hz. Musa’nın Allah’a yalvardığı gibi;
“İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk eder misin Allah’ım…”

Hiç yorum yok

Öne Çıkan Yayın

İBDA ve İBDA-C Nedir?

İBDA-C’nin daha iyi anlaşılması için İBDA'nın kısaca tarif ve izahını yapmak istiyoruz… Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu’nun "...

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

Tema resimleri duncan1890 tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.