"O'NA REİS DEYİNİZ"

 

Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm fakat yazamadığım bir konu-anı…

Unutmamak adına bugün sizinle paylaşmak istiyorum…

Bir dost meclisinde, Hak ve Hakikât Partisi’nden iki Müslümanla tanışmıştık, bundan 4-5 ay kadar önce.

Türkmendağı’na yönelik, Müslüman Anadolu Gençliği’nin çalışmalarını görmüşler ve bu konuda istişarelerde bulunmuştuk kısa hasbihâlde. Kendilerinin de, Dursun Güneş’in teşviki ile Gazze’ye yönelik çalışmaları olduğunu söylemişlerdi. İrtibatta kalmak üzere vedalaştık.

Fazla değil aradan iki veya üç hafta geçmeden, tekrar irtibata geçtik ve Dursun Güneş’in Konya’ya geleceğini, bizim de orada bulunmamızı arzu ettiler. Davete icâbet sünnettir kavlince, icâbet ettik.

Dursun Güneş Hoca ile tanıştık ve güzel bir sohbet oldu…

Dursun Hoca, İbda Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nu sordu ve O’nunla görüşmek istediğini iletti. İbda Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nu ilk nasıl duyduğunu, haberdar olduğunu da anlattı.

İlk siyasete atılacağı ve parti kuracağı demlerde, rahmetli Muhsin Başkan ile görüşmek üzere İstanbul’da bir yerde buluşacaklarmış. Buluşmadan önce vakti giren namazı eda etmek için bir camiiye giriyorlar. Tam bu esnada gaipten bir ses; “Bir Mirzabeyoğlu kadar olamadınız!” diyor. Tabii ilk etapta şaşırıyor, kendi ifâdesi ile o güne kadar Mirzabeyoğlu’nun ismini hiç duymamış ve şoförüne sorduğunu ilk ondan Mirzabeyoğlu hakkında bilgileri öğrendiğini söyledi.

Tabii Muhsin Başkan ile görüşüp ayrı bir parti kurma kararı almışlar…

İlginçtir, partinin el işareti olarakta İBDA el selamını kullanıyordu, Dursun Güneş Hoca. Bu durumu sorduğumda ise; “Ben bunun İBDA işareti olduğunu bilmiyordum, başkaları da söyledi. Bana böyle yapmamı zuhuratta Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri söyledi!” dedi.

O dönem için Salih Mirzabeyoğlu ile görüşme izni çıkmadığını ama şimdi görüşmek için izin çıktığını ve görüşmek isteğini söyledi…

Ve ilginçtir; “O’na ‘REİS’ diye hitap ediniz!” diye emir aldığını söyledi…

Özelde, Suriye ve Filistin genelde ümmet coğrafyası hakkında geniş bir istişare de bulunduk. Suriye’deki ve Türkmendağı’ndaki durumlar hakkında bildiğimiz kadarını aktardık. Suriye’de cihad ve irşad faaliyetlerinde bulunan Dr. Abdullah Muhayseni hakkında biraz bilgi verdim ve kendisinin bir videosunu gösterince, Dursun Hoca heyecanlandı ve “Bana bu kimse ile görüşmem söylendi” dedi.

Güzel ve geniş bir istişareden sonra ben müsaade istedim ve ayrıldım.

Kafamda tek bir soru vardı; niçin “REİS”?…