Olay ÖZGÜRLÜK demekle bitmez!-KALEMLE SAVAŞAN GENÇ

Olay ÖZGÜRLÜK demekle bitmez!

KALEMLE SAVAŞAN GENÇ

 İlk yazımda, dile getirdiğim gibi fikir ile aksiyon bütünleşmedikçe ortaya mükemmel bir eserin çıkmayacağını, izlenilen yolun Kur'an ve sünnet metodu olduğunu belirterek şimdiki gençler maalesef metodu tam benimseyemediğini son mısralarımda belirterek, naçizane ikinci yazımı yazmaya başladım.

Fikri eylemcilik dediğimiz olayı benimsemeden fiiliyata aktaran gençlere sorum şu olacaktır; Ne için bağırıyorsun? Bizler en büyük hatayı fikri savunuyormuş gibi göstererek, fikirden bîhaber, hayatı bu düzene sokmuş nerede bağırsak diye düşünüyoruz.

Oysaki fikir, fiili eylemciliği doğuracak; nerede, ne zaman, nasıl yapılacağını gösterecektir. Bir fikir vardır ve o fikir üzerine düşünce çatışmaları meydana gelerek fikre önem gösterildiğini ve birlik, beraberlik söz konusu olduğunu, sonunda son söylenen sözün fikre ulaşacağına kanaat verebiliriz. Gençler; aksiyonu, heyecanı nerede harcayalım düşüncesini benimsemeden yeter ki görünelim egosuna bağlanmıştır. Oysaki doğru yerde harcanan aksiyon ve heyecan hem bütünlüğü sağlar hem de nefse bağlanmaktan sakındırır.

Yıllarca Mirzabeyoğlu'na özgürlük nidaları Allah için ağzımızdan düşmezken bugün vurdumduymaz hale gelmiş, kendimi nerede nasıl gösteririm düşüncesine bırakmıştır. Bizler bir fikir altında toplanmaya gayret göstermiyor, birbirimizin kuyusunu kazıyor, dedikodusunu yapıyor, cephe çatışmaları yapıyoruz. Eğer ki ne zaman bir fikir altında toplanmaya gayret edersek, ocu bucu sıfatı takmadan, ne işle meşgul onu düşünmeden Allah'ın ipine sımsıkı sarılabilirsek gerilediğimiz adımları ilerletebiliriz. Bu yaşayış içerisinde olursak; Mirzabeyoğlu'na özgürlük sloganı ile kalmaz daha ne yapabiliriz diyerek ileri adımlar atabiliriz.

Bugün bazı insanlar bu davanın savunucusu bizleriz, davan elimizde Mirzabeyoğlu diyerek insanları fitneleriyle birbirine düşürüyor, insanları lekelemeyi geçtim, davaya zarar veriyorlar. Orada burada Yaşasın Kumandan diyen gençler fikirden yoksun, Kumandanın kitaplarını dahi okumamış toy, en birinci benim diyerek davayı elinde tuttuğunu sanıyor. Kumandanın kitaplarını okuyup başka yerlere saptıran gençler de ben İbdacıyım diye geçiniyor. Oysaki İbdanın anlamını bilselerdi İbdacıyım diyemezlerdi. İbdacıyım, İbda yolunda ilerliyoruz diyen toy gençler elhamdülillah müslümanız dedikleri halde; nerede ne yapacaklarından bihaber ve kendilerinden hiçbir zaman emin olmamışlar ve hep bir yerlere saklanmışlardır.

Gençlerin izleyeceği tek yol 'Kur'an ve Sünnet'ken neden hiçbir zaman emin olamayıp, bir yerlere saklanma gereksinimi duydular?

Dipnot: Bundan sonra; Kalemle değil, Kalemsiz insanlara savaşım!