“BÜYÜK DOĞU’YU” KURACAKLARMIŞ…




“BÜYÜK DOĞU’YU” KURACAKLARMIŞ…
Peşinen söyleyeyim de hiç kimse itiraz etmeye kalkmasın; “Doğruya doğru, eğriye eğri demek insanlığımızın ve Müslümanlığımızın gereği. Fakat öyle eğriler var ki, bütün doğruların hepsini alıp götürür…”
Mesela; Salih Mirabeyoğlu… Ne yapmış olursan ol, ne söylemiş olursan söyle, sen “Kurtarıcı Fikir”, “Beklenen”i, esir tuttuğun sürece, Suriye’de ölenlerden, Irak’ta tecavüze uğrayanlardan, Afganistan’da ölenlerden, Doğu Türkistan’da soykırıma uğrayanlardan…
Evet bütün bunlardan sorumlusun. Çünkü sen, “Kurtarıcı Fikir”i esir tutuyorsun veya O’nun çıkması için gerekenleri yapmıyorsun…
 En başta belirtmemiz gereken bu…
İkincisi ise;
İBDA Kumandan Salih Mirzabeyoğlu ve eserleridir. Onun için İbda, hiçbir siyasi partinin veya kurumun yanında, sağında, solunda bulunmaz. İktidarı hedeflediği için de, zaten bütün iktidarların ortak düşmanı değil mi? Bunu da Kumandan Mirzabeyoğlu verdiği röportaj da söylemedi mi?...
Ama, kendini İbda’ya nisbet eden şahıslar veya kurumlar, bunun dışındadır. Çünkü, hiçbirisi İbda değildir, sadece İbda’nın bir cephesidir.
Fikre nisbetle bir yerde durursun, oradan fayda devşirmeye çalışırsın, bir strateji, politika gereği bir şeyler yapabilirsin. Veya bunlardan hiçbiri değil de, şahsi bir menfaat veya çıkar ilişkin olabilir. Tamam buna da eyvallah…
Ama hiç kimse ama hiç kimse, İbda’yı bir siyasi partinin, destekleyicisi, payandası gibi gösterme hakkı yoktur…
Şimdi gelelim esas mevzumuza;
24 Eylül 2013 tarihinde, Başbakan, “Necip Fazıl Makale Yarışması” ödül töreninde bir konuşma yaptı. Doğal olarak konu Necip Fazıl olunca Başbakan’ın başka hiçbir yerde, yazılı veya görsel medyada o güne kadar hiç duyulmamış, orada kurduğu bir cümle; “76 milyon hep beraber Büyük Doğu’yu kuracağız” bizim mahallede geniş yankı buldu..
Hatta o kadar yankı buldu ki; 17 Aralık’ta başlayan operasyonların bile sebebi oldu…
Oysa ki, biraz siyaset bilen çok değil, 7-8 ay öncesine gitse, açıktan ilk restleşmenin 7 Şubat’ta MİT’e yapılan operasyonla başladığını görürdü. Ama bizim mahallenin, gözünü parti sevdası bürümüşleri, tabii ki bunu göremezdi…
Tamam, AKP’yi ve Başbakan’ı sevebilirsin, onların yanında bulunarak bir siyasi veya kişisel bir menfaat devşirebilirsin, ama bütün bu yaşananları “Bak işte Büyük Doğu’yu kuracağız dedi, ondan bu işler başına geldi” demen en hafif deyimiyle “kahve ağzıyla siyaset” yapmak denir.
Desen ki, Başbakan millici bir çizgide de ondan bunlar yaşandı veya işte “One Minut” dedi, İsrail’e kafa tuttu(!) ya da Amerika’ya parmak salladı(!) de, oturup bunları tartışalım.
Ama “Büyük Doğu’yu kuracaklarmış, Başyücelik için çalışıyorlarmış” gibi, İbda’cıları tavlamaya ve gazlarını almaya matuf sözlerle gelirsen, ya senin İbda’dan hiçbir şey anlamadığın veya anlayıp da başka hesaplar içinde olduğun akla gelir…
Bu “Büyük Doğu’yu kuracağız” sözüne inanlara tek soru soralım;
“Kibirinden dolayı, Salih Mirzabeyoğlu’nun ismini anarken dahi, O’nu küçültmeye kalkan şahıs, kuracağı Büyük Doğu’da acaba Salih Mirzabeyoğlu’nu neye layık görüyor?”
Bunun cevabını bilen bizi de bilgilendirirse çok memnun oluruz.. 

Fotoğraf: https://www.facebook.com/kurtulusumuzicin

Hiç yorum yok

Öne Çıkan Yayın

İBDA ve İBDA-C Nedir?

İBDA-C’nin daha iyi anlaşılması için İBDA'nın kısaca tarif ve izahını yapmak istiyoruz… Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu’nun "...

İzleyiciler

Popüler Yayınlar

Tema resimleri duncan1890 tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.